aksiyon sahnelerinde zarar gören siviller

entry1 galeri
    ?.
  1. aksiyon filmlerinin en bahtsız figüranlarıdır bunlar.

    mekan bir kafe ise misal, masaları devrilir, üzerine envai çeşit yiyecek içecek dökülür, dört duvar yerle yeksan olur. iyi adamla kötü adam kendilerini dış dünyadan soyutlamış biçimde süpresonik dövüş klişelerini sergilerlerken, bu mağdurların arkadan dehşet içinde kalmış yüz ifadelerine ve ağız hareketlerine şahit oluruz. çoğu zaman sesleri dahi duyulmaz. ya da ingilizce değil çince, ispanyolca konuştururlar ki bunları, söyledikleri küfürler anlaşılmasın.

    en ağır darbeyi açık havadakiler yer. güzel bir bahar günü, çaycısından seyyar satıcısına, manavından çiçeksine hepsi neşe içinde işlerini yürütürlerken bir anda sokağa arabanın teki dalar, e polis konvoyu da arkasından tabii. park ve seyir halinde arabaların piç edilmesine mi yanarsın, yoksa seyyar satış arabası devrilen pamukşekerciye, sebzeciye mi? ya da kargosunu acilen teslim etmesi gereken yerde motoru gaspedilen gence mi? peki, binalar arası tarzanlık yapan sözümona ninjaların düşüp alt kattaki kafenin tentesini yırtmasına ne demeli?

    filmi her çeşit insani duyguyu yanında bulundurarak izleyen seyirci beklemez mi film bitmeden önce motoru gence teslim edilsin, pamuk şekerci amcanın ve seyyar hıyarcının zararı ödensin, tenteye yama yapılsın yahut değiştirilsin?

    sonra bir de soruyorlar aksiyon filmi sevilmez mi diye. ulan var ya, neyse ya ben bişey demiyorum.
    0 ...