proficiency

entry49 galeri
    20.
  1. istanbul üniversitesi'nde oldukça kolay olan sınavdır. ama ben çok çok büyük bir ihtimalle geçemeyeceğim, çünkü geçmek istemedim. zaten bilgisayar başında sabahlayıp sıfır uykuyla girmiştim sınava. ilk defa bir sınavla kasnak geçmenin zevkini tattım. çok yaşa proficiency.

    2009 yılındaki* sınav tek oturumda yapıldı ve 80 soru artı bir essay için üç saat verildi. lakin 0 80 soru 30 soru gücündeydi ve çözmek için uğraşan biri yarım saatte çözebilirdi. essay için geriye kalan iki buçuk saatte de bir roman bitirip üstüne bir de kısa öykü yazabilirdiniz.

    peki ben ne yaptım bu sınavda? sadece soruları görmek amacıyla girdiğim için aheste aheste sorulara göz gezdirdim. hepsini çözüp yanlış şıkkı işaretledim. 80 soruda 8 tane doğru yaptım. bu da yanlış hesaplamıyorsam eğer yüzde on eder. yüzde on barajını yakalamanın şevkiyle hemen essay denilen şeye geçtim. üç tane konu başlığı vermiş amcamlar. birinde diyor ki "teknoloji iyi midir, kötü müdür? anlat bakem." bir diğerinde "cigara yasağına ne diyorsun hacı?" tarzında bir şey sormuşlar. üçüncüsünde de "nolacak bu milli takımın hali?" demişler. şaka la şaka, öyle dememişler. uzun uzun bir şey yazmışlar, okuyasım gelmedi. ben bir gün önceki maçı anlatmayı düşünmedim değil. fakat sonra sinirlerimi bozmamak için vazgeçtim.

    sigara yasağıyla ilgili bir şeyler yazmayı düşündüm ama çok ağır konuşurum diye bu fikri bıraktım. teknolojiyle ilgili iki satır karalayayım dedim. nasıl bir başlık atarsam hazırlığı garantilerim diye düşündüm. sonra "technology is good"* başlığında karar kıldım. bu ilkokul ikinci sınıf ingilizcesindeki başlıklı essay için iki üç cümle saçmaladıktan sonra kağıdımı verip hemen olay yerinde kaçarcasına uzaklaştım. çünkü gözetmen o başlığı görseydi "dalga mı geçiyon lan sen bizle?" diyerekten kağıdı dürer bir yerime sokmak vasıtasıyla fill in the blanks yapardı.

    şimdi bir sene boyunca hazırlık okuyacağım. pişman mıyım? asla. bir daha olsa bir daha yaparım.
    1 ...