- Bana yalan soyleyebilene bir kup dolusu altin verecegim!demis.
Yalancilar, hemen saraya kosusturup baslamislar yalana;
- Bir kus, aslani kapip yuvasina goturdu.
- Bunun neresi yalan?.. Kus kartaldir, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kapti mi goturur tabii!..
- Komsu ulkede bir esegi kral yaptilar!..
- Ulkenin krali, pencereden bakinirken tacini dusurmustu tac da pencerenin altindaki esegin basina gecmis. Tac kimin kafasindaysa, kral odur tabii!..
- Padisahim, ben gokyuzune bir ok attim. Alti ay sonra geri dondu!..
- Senin ok bir agacin ustune dusmustur, agac; sonbaharda yapraklarini dokunnce, takilacak yer bulamayip yere inmistir.
Boylece padisah, her yalana gercek bir bahane bulmus ve kimse padisaha bu yalandir dedirtememis.
Ama bir gun bir Kayserili gelmis;
- Padisahim, sen benim babamdan borc olarak bir kup dolusu altin almistin, simdi geri almaya geldim.
Yalandir dersen odulumu ver. Yalan degil dersen borcunu ode!...