dünya basketbol şampiyonalarının en kötü organizasyonlarından birine sahne olmuş 2006 yılı şampiyonasıdır..japonya, hemen her alanda çok kötü bir organizasyon gerçekleştirmiş ve kendisini bu şampiyona için seçen fiba'yı utandırmıştır..masa hakemlerinin hataları, maç saatlerinde sürekli değişim, istatistiklerdeki hatalar, maç yayınlarındaki eksiklikler vb.. sorunlar bu şampiyonaya gölge düşüren faktörler olmuştur..
şampiyonanın genelinde avrupa takımlarının önemli bir üstünlüğü söz konusudur..nitekim, sıralamada ilk 8 takımdan 6'sı avrupalı takımlardan oluşmaktadır..* şampiyonaya kesin şampiyonluk parolası ile gelen abd ve arjantin yarı finalde turnuvaya veda ederek büyük hayalkırıklığı yaratmışlardır..bunun yanısıra, ilk dört sırada yer alan takımların * turnuvanın diğer takımlarına oranla çok daha ağır bastıkları da söylenmelidir..
basketbol milli takımımız ise, kendisinden, takım oyuncularının bile beklemediği bir performans ile turnuvayı 6.'lıkla bitirmiştir..* bu sıralama, wild card ile turnuvaya katılan bir takım için oldukça büyük bir başarı olmakla birlikte, bizim için de basketbol tarihimizde milli takımlar düzeyinde elde ettiğimiz en önemli başarıdır..ancak, tüm bu sıralamanın ve etiketin yanısıra, basketbol milli takımımızın turnuvadaki en büyük kazancı, bir takım kimliğinin oluşması, tam bir takım karakterine sahip olmasıdır..artık bilinmektedir ki, türk milli basketbol takımı savaşçıdır, mücadelecidir, maçın son saniyesine kadar rakip kim olursa olsun maçı bırakmaz..bilinmektedir ki, türk milli basketbol takımında sahaya ay-yıldızlı forma ile çıkan her oyuncu sonuna kadar mücadele etmekte, ter dökmektedir..herhangi bir oyuncunun yokluğu, sakatlığı, takım düzenindeki işleyişi büyük ölçülerde etkilememekte, takım olmanın bilinci ile her oyuncu bir diğerinin eksiğini kapatabilmektedir..
savunmacı, mücadeleci, dişediş oynayan, rakibi ısıran ** bir türk takımı doğmuştur japonya 2006'da..sadece bunun için bile, teşekkürler 12 dev adam..
