Üniversitenin 2.senesidir,atık mesleki dersleri görmeye başlamışızdır.kendi yetmiş yaşında (o zaman o yaştaydı şimdi bilmiyorum) ama bizden genç bir hocanın vize sınavına girecektik.O kadar çok formül ve denklemler vardı ki onları akılda tutmak imkansız birşeydi.Millet sıçtık edalarıyla sınava girdi.Cem adlı arkadaş rahat 10 dosya kağıdı kopyayı sıranın altına öyle yerleştirmiş ve bir düzenek hazırlamışki millet hayretler içindeydi.bunu hazırlamak için 3 saat öncesinden sınıfa gelmişti.Neyse hoca ve iki asistanı sınıfa geldi kağıtlar dağıtıldı sorular hakkında açıklamalar yapıldı,en son hoca ayağa kalktı ve başarılar diledikten sonra tüm kitap defter ve dökümanların açılabileceğini söyleyerek bir de pis bir gülücük attı.Bu sırada herkes döndü Cem'e baktı ve kahkahayı bastı.Cem afalladı çünkü kitap getirmemişti tek getirdiği kopyalardı şimdi onları yerinden çıkarması gerekiyodu ama 3 saatte taktığı şeyleri çaktırmadan nasıl sökecekti,sökemedi de.
Kitaplar defterler önümüzdeydi ama hangi formülü nerede ne amaçla kullanacağını bilmeyen sınavı boş kağıt vererek yada saçma sapan doldurarak bitirdi.1 kişinin 60 aldığı sınavın ortalaması 27 idi.Ha Cem mi? 5 alabildi ve sınıfın maskarası oldu.