m.ö. 447 senesinde pers imparatorluğunda asıl adı smerdis hüsrev olan bir kalpazan yaşrardı. smerdis her gün devesiyle beraber evinden 7 kilometre ötede kebir çölü yakınlarına gelir, çeşitli oyunlarla, el çabukluklarıyla halkı dolandırır, paralarını, eşyalarını ya da yanlarında getirdikleri hayvanlarını alırdı. bir gün yine aynı işini, pers nigahbanına yapmayı denerken yakayı ele verir. o zamanlarda saraydaki görevliler imparatorun zimmeti sayıldığından smerdis, hanedanlığa açık tehdit ve anaforlama teşebbüsünden ölüm cezasına çarptırılır. diyetini uygulamak için hanedanlıkta insan azmanı olarak bilinen oruç adındaki cellatı görevlendirirler. bir şafak zamanı halka açık olarak smerdis'in infazı gerçekleştirilir.