sokaklarında türkleri seven nüfusun da barındığı yunanistan'ın başkenti.
atina'yı gerçekten yaşayabilmek için turistlerin gittiği mekanlardan uzak durmanız gerekiyor. bunun başında tabiki plaka geliyor. eğer güzel bir yemek istiyorsanız kendinizi deniz kenarına atın. şehir merkezinden tram ile 20 dakika.
yaz aylarında atina'ya giderseniz eğer şehrin 40 derece üstü sıcaklıkta gün ortasında 3-4 saat durduğunu unutmayın. siesta zamanı yani. akşam yemeğine akşam 22.00'den önce giderseniz yer bulma problemi çekmezsiniz belki ama gerçek atina gecelerini kaçırabilirsiniz. zira bu şehir ispanyollar gibi eve gidip dinlenip geceye ve dolayısı ile yemeğe aşkam 22.00 den önce başlamaz.
deniz ürünlerine hayran kaldığım, yolda elimde harita ile yürürken gelip herkesin yardımcı olabilirmiyim dediği, türk olduğumu öğrendiklerinde komşu diyerek beni utandıran, restaurant'a girince benimle türkçe konuşan insanların olduğu, yaşadığı travmayı atlatmaya çalışan bir insan topluluğunun olduğu şehir.
izmir'e çok benziyor. hayat belki pahalı ama ona göre kazanıyorlar. avrupanın insan haklarının en çok uygulandığı yer ayrıca. her gün meydanda bir protesto ya da grev ile karşılaşabilirsiniz. tek kötü yanı istanbul gibi berbat olan trafiği.
yine de önyargı bir yere bırakılarak gidilip kendi gözleri ile görülmesi ve yaşanması gereken yer.