akp hükümetinin iktidarda oldukları 7 yıldan beri yaptığı birkaç önemli adımdan biridir. genel olarak hiç de sevmediğim bir siyasi hareket olmalarına ramen yeri geldiğinde sezarın hakkını sezara vermek gerekir.
olaya duygusal olarak bakmayı bir tarafa koyarsak terör sorunu ya da kürt sorunu, adı ne konulursa konulsun yıllarca türkiyenin sırtına büyük bir yük olmuştur. bölgeye istikrar gelmesi durumunda sırf askeri harcamalarımız yarısını yatırımlara harcayabilsek bile türkiye inanılmaz bir çıkış yakalar. bununla birlikte dolaylı olarak bölgeye istikrar gelince cesaretlenecek özel sektör de yatırımlar yapınca kısır döngü tersine dönüp bölgede istihdam oluşacak. bu durumda göç de yavaşlayacak. tabi bunlar şu durumda sadece hedeflenen şeyler ama neden olmasın.
bir de süreçte dikkatimi çeken bazı ayrıntılar var:
chp'nin tavrı chp'nin artık iyice sosyal demokratlıktan uzaklaştığının son ve kesin kanıtı olmuştur.sözde sosyal demokrat parti olarak muhalefette bulundukları yıllar içerisinde akp'den önce böyle bir açılımı kendilerinin gündeme getirmesi gerekirken, akp gündeme getirdikten sonra daha dinlemeden, ne olduğunu bilmeden sırf herşeye karşı çıkmış olmak için karşı çıkıyorlar. kendilerine göre sebepleri "açılımının içeriğinin belli olmaması"ymış. e iyi de size zaten içeriği anlatmak ve fikir almak için gelen bakana randevu vermediniz ki? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
mhp'nin tavrına gelirsek çok da üzerinde tartışılacak birşey yok. zaten kendilerinden bekleneni yapmışlardır. tüm faşist hareketlerin olduğu gibi onların da var olabilmek için bir düşmana ihtiyaçları vardır. yıllar boyunca kendilerine seçtikleri komunizm düşmanı önemini kaybettikten sonra, varoluş kaynakları olan yeni düşman kürtler ve azınlıklardır. tabi ki de bu sorunun ortadan kalkması işlerine gelmez ve hep aynı içi boş lafları edip "bölücüler! teröristler! imralı canisi! asarız! keseriz! sikeriz!" diye salyalar saçarak bağırmaya devam etmektedirler. ama bu politilaları tabi ki ilk seçimde akp'ye ödünç verdikleri milliyetçi seçmeni geri kazanmak olarak onlara geri dönecektir.
dtp'de kendi içinde bir birlik yok. ahmet türk sürecin ciddiyetinin farkında ve türkiye'yi rahatsız edecek, milliyetçi duyguları alevlendirecek şeyleri söylemekten kaçınıyor. ama emine ayna, osman baydemir gibi radikaller ise sanki girilen olumlu süreci baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. umarım kısa sürede onların içinde de radikaller ayıklanıp daha iyi niyetli ve çözümden yana insanların sesi duyulmaya başlar. çünkü kim ne derse desin son seçimler gösteriyor ki dtp o bölgedeki halkın temsilcisi konumunda. zaten bu güne kadar sorunların çözümünde zerre yol katedilememesinin en büyük sebeplerinden biri de realiteyi inkar etmek oldu. pkk kürtlerin temsilcisi değil dendi. dtp pkk'nın temsilcisi dendi. e bu durumda kürtler de dtp'yi neredeyse tek parti olarak yoğun yaşadıkları tüm illerde seçtiklerine göre birilerinin bunları muhatap alması gerekmez mi? o onun temsilcisi değil bu bunun temsilcisi değil diyerek karşımızda müzakere edecek temsilci bulamıyoruz.
medya ise en çok abdullah öcalan konusunda komik duruma düşüyor. şiddetli bir şekilde abdullah öcalanın muhatap alınmadığını, alınmayacağını vurgulayıp kendisinden terörist başı diye bahseden medya* haftalardır yol haritası açıklandı mı ne zaman açıklancak, ha açıklandı ha açıklancak, avukatlar gitti, gidemedi, fırtınaya takıldı cart curt diye 24 saat yayın yapmaktadır. e bunlar da aslında aponun muhatap alındığının aleni göstergesi değil de nedir ?
son olarak akp'ye geri dönersek, akp bu açılımı kendi tercihiyle mi yoksa dış baskılar sonucu mu başlattı bilinmez. çünkü olaya mantıklı baktığımızda bu açılım ve arkasından gelmekte olan ermenistanla başlatılan ilişkiler akp'nin resmen hara-kiri yapması gibi birşeydir. oylarının büyük kısmını milliyetçi, muhafazakar, dindar, sağcı kesimden alan akp'nin yaptığı bu açılımın kendilerine oy kaybettireceği kesindir. hem belki de türkiye bir taşla 2 kur vurup bu açılım sayesinde hem akp'den kurtulup hem de kürt sorununda çözüme yaklaşabilir neden olmasın ?
ve en son olarak edebi olarak zayıf, girişi gelişmesi sonucu olmayan berbat yazımdan dolayı tüm sözlük ahalisinden özür dilerim.
