hastane koridorlarını ayak izleriyle aşındırmak gibidir. bir git ileri bekle, bir gel beri bekle, volta. korunaklı bir camekanın içine sıkıştırılmış bir minik beden, ulaşmak için bir kapı ve bir de hemşire geçmek gerekir. hayatın en zor barikatlı koşusudur. insanın önünde çaresizlik, barikatlar oluşturur. en fazla beş kişi alan o üç kişilk banklarda uyursun, gidemezsin evin az ötede olsa da. canının bir parçası camekanda hapisken seni hiç bir beton yığını içine almaz. anne gider emzirir, görüş biter, çık dışarı. sen öylece içinde olduğun oyuna müdahale edemezsin. koridorda sigara içtirir adama çaresizlik, yasak olduğunu bildiğin halde korkmadan. bir adım ötede bir kat altta kantine gidemezsin, en iyisi senden daha az umut dolu gözle bakan insanlar senin en yakının oluverirler. annenin ne kadar değerli varlık olduğunu öğretir kafana vura vura uykunda yattığın bankın kolçağı.
not: bir hafta kızım için hastane de kaldım eşimle beraber, o bir haftanın bana öğrettiğini, okuduğum hiç bir kitap yazmamıştı.