inancı terketmenin zorluğuna dair

entry1 galeri
    ?.
  1. Tanrı inancının bilimsel kanıtlar ve mantıktan daha ötesine dokunan özellikleri var. Tanrı inancını bırakmak Dünyanın evrenin merkezi olmadığını kabul etmek gibi basit bir şey değil.

    Tanrı inancından vageçmenin en önemli sonucu, ölüme dair olan düşüncelerinizin değişmesidir. Sevdiğiniz kişilerin öldükleri zaman daha iyi bir yere gitmeyeceği ve sadece sonsuza kadar yok olacaklarını kabul etmek gerçekten de çok zor bir şey. Kaybettiğiniz sevdikleriniz sizi izlemiyor, size destek olmuyor, sizi yönlendirmiyorlar. Sizi artık sev(e)miyorlar. Bu kabul etmesi cidden zor bir fikir.

    Dinlerin ölüm fikrini daha kabul edilebilir bir hale getirdikleri bir gerçek. Birisi öldüğü zaman onunla tekrar (cennette) buluşacağınızı düşünmek size ölümü daha kabullenilebilir kılıyor. Çünkü ölen kişi aslında ölmüş olmuyor. Sadece sizinle ileride buluşmak üzere bir başka yere yolculuk ediyor. Telefon, e-mail ve posta servisi olmayan bir yere.

    Cenneti reddedip ateizmi kabul etmek bilimsel kanıtları değil, sevdiğiniz ve kaybettiğiniz insanların gerçekten öldüklerini kabul etmek demektir. Sevdiğiniz herkesin bir gün öleceğini, sizin de bir gün öleceğinizi kabul etmeniz demektir.

    Yaşlandığınız ve bir çok sevdiğiniz insanı kaybettiğinizi düşündüğünüz takdirde bu inancı terketmenin çok daha zor olacağını görebilirsiniz. Tanrı inancını ve cenneti reddetmek, bugüne kadar kaybettiğiniz ama cennette buluşmayı umduğunuz tüm sevdiklerinizin arkasından tekrar yas tutmayı gerektirir.

    Ölüm karmaşık bulmacanın sadece bir parçası. Eğer tüm hayatınızı inancınızı temel alarak yaşadıysanız, kararlarınızı inancı temel alarak verdiyseniz ve bu kararlar sonucunda başınıza kötü şeyler geldiyse, Tanrı inancından vazgeçmek artık suçu Tanrıya yükleyip "Tanrının benim için bir planı vardır" diyememek manasına gelir. Verdiğiniz kararların kozmik bir planın parçası değil, belli bir noktaya kadar kendi sorumluluğunuz olduğunu kabul etmek manasına gelir. Kararlarınızın yükünü kendi omuzlarınıza almanız gerektiği manasına gelir.

    Reddetmeniz gereken bir diğer nokta, Tanrının hayatınızı yönlendirdiği, sizinle yoldaş olduğu ve size yardım ettiği fikridir. Bir adamın karanlıkta bir tahta köprüde yürüdüğünü hayal edin. Adam köprüdeki büyük delikleri görmediği için sağlam bir köprüde yürüdüğünü düşünüyor. Ancak ışıklar açılınca adam tehlikenin farkına varıyor. Tanrının sizi koruyup kollamadığını kabul etmek, ışıkları açmak gibi bir etkiye sahip. Bu da kabul etmesi kolay bir şey değil. Tanrıyı reddetmek, sizi koruyan birisi olmadığnı kabul etmek düşebileceğinizi ve düştüğünüz zaman çok kötü düşebileceğiniz ihtimalini kabul etmektir. Bu noktaya kadar şanslı olduğunuzu ama bundan sonra attığınız her adımı hesaplayıp atmanız gerektiğini kabul etmektir.

    Eğer hayatınızı dini yaşamak için harcadıysanız, dini öğrenmek için sayısız saatlerinizi harcadıysanız ve attığınız hemen her adımda dini referans aldıysanız bunu boşuna yaptığınızı kabul etmek de kolay değildir. Bu düşüncedeki birisine Ateizmden bahsetmek o kişiye hayatının önemli bir bölümünün anlamsız, yanlış yönlendirilmiş ve bir hayat yaşayabilmek için tek şanslarının boşa tüketilmiş olduğunu söylemekle eş değerdir. Bunları duyup kabul etmek çok kolay değildir.

    Tanrı inancını reddetmek, Tanrıyla aranızda özel bir tür dostluk olmadığını ve sizin de aslında dünyada yaşayan 6 milyardan fazla insandan çok farklı olmadığınızı kabul etmek demektir. Hatta eğer vaktinizin önemli bir kısmını dine adadıysanız yarışa geç başladığınız bile söylenebilir. Hayatlarının önemli bir bölümünü "özel" olduklarını düşünerek geçiren insanların bu düşüncelerinden vazgeçmeleri kolay değildir. Kendilerinde gördükleri değerin hayali olduğunu kabul etmek kolay değildir. Dinlerin ve Tanrı inancının duygusal yönünden kurtulmak hiç kolay değildir.

    Ancak Tanrı inancının bu özellikleri inançları gerçek yapan bir şey değildir. Bir şey, insanları iyi hissettirdiği için gerçek olmaz. Bir şey gerçektir, ya da değildir. Gerçek bir şey kötü hissettirebilir, acı olabilir, adaletsiz gibi gelebilir, ancak bu onu daha az gerçek yapmaz. Aynı şekilde hayaller iyi hissetirip mutluluk verip mükemmel bir hayat ilüzyonu sunabilirler. Bu özellikleri onları daha gerçek yapmaz. Günün sonunda sonuç değişmeyecektir.

    Dini düşünce ve Tanrı inancının duygusal yönü insanın yanılgıdan kurtulması ve gerçeği kabul etmesinin önündeki en büyük engeldir.

    Yukarıdaki yazı yabancı bir siteden* yapılmış çeviridir.
    0 ...