ilk üç bölümünü izledim bu dizinin ki zaten en son da üçüncü bölümünü yayınladılar bugüne kadar bunda bir gariplik yok.
herneyse konuya gireyim hemen, akıl almaz mantık hataları ile dolu bir dizidir. dizinin çekimleri eskişehir'de olduğu için ve eskişehir'de okuduğumdan ötürü, diziyi izlerken kimi zaman "yok artık" dediğim oluyor. daha da uzatmadan konuya giriyorum;
1) aklımın almadığı birinci husus uras adındaki esas oğlanın üniversiteyi kazanması. yahu adam lisesi bitirmiş, ondan sonra da uzun süre okula gitmemiş insan. kazandığı bölüm anadolu üniversitesimimarlık bölümü. çözdüğü sorular ise açı konulu sorular. bildiğin ters açı, geniş açı ya. ee, nerde türev, integral, biyoloji, kimya? abicim bu öss öyle kolay bir olgu değil yapma gözünü seveyim ki arkadaşın kazandığı bölüm de öyle antik kuntik bir bölüm değil.
2) uras arkadaşımız hızlandırılmış kursa gitmeye başlıyor, hoop dizi "4 ay sonra" diyor ve kayıt dönemine geliyor. aradan koca 3 ay yaz tatili geçiyor. geriye kaldı 1 ay, demek ki uras arkadaşımız 1 ay açı sorusu çözerek bu bölümü kazanıyor anlıyoruz ki. bu da çok akıllıca gelmedi bana, ya bu çocuk süper zeka ya da o sene öss'de sadece açı sorusu sordular diye düşündürtüyor insanı. neyse.
3) bu adam mimarlık bölümünü kazanıyor şimdi. nadir anlardan birisi olarak 2 eylül kampüsü'nü görebiliyoruz dizide bu esnada. "neyse ben kantine geçiyorum" diyor uras ve hop kantindeler ne güzel. ama gelin görün ki kantin iibf kantini. cıvıl cıvıl, süper, kızlar falan. hihih. neyse.
4) biraz da tramvay meselesine gireyim. adam otogardan tramvaya biniyor. tramvayın güzergahı belli, yani belirli yerlerden geçiyor bu tramvay ancak uras ve ışık hoca tramvayın içerisindeyken gösterdiği yerler biraz garip. eczacılık fakültesi durağından ters istikametle giderken görüyoruz uras ve ışık hocayı. ne iş?
ve daha nice ufak ayrıntı sebebi ile diziyi izlerken bazen saçlarımı yoluyorum. "ulan ben de eskişehirdeyim ne iş arkadaşım" diyorum kendime, oturup dizi bitene kadar ağlıyorum.
o kadar şeye rağmen eskişehir güzeldir ama, valla.