yalnızız

entry105 galeri video1
    17.
  1. neresinden başlasam bilemediğim, düşüncelerimin derin sis bulutları arasında bir görünüp bir kaybolmasıyla netleşemediğim, netleştiremediğim roman.

    fena spoiler içerir

    bir kere şu açık; döneminin en iyi romanlarından biri ki psikolojik çözümlemeleri bu kadar ayrıntılı yapan başka hiçkimse yoktu o vakitler bildiğim kadarıyla. o sebeple türk edebiyatı için bir yüz akı. fakat genel anlamda bakarsak nasıl bir roman yalnızız? karakterlerden başlayalım;

    romanın baş karakteri samim ve birçok şeyi onun gözünden görüyoruz. onun hissettiği şekilde okuyoruz. samim hayatında manevi değerleri her şeyin üzerinde tutan bir karakter ve hatta mutaassıp olmadığını savunsa da günümüz için bile oldukça mutaassıp düşünceleri olan bir erkek. meral ile olan ilişkisi, cemiyet hayatında yolunda gitmeyen şeylere karşı tavırları, yarattığı simeranya'sında her şeyin fevkalade oluşu... şahane. direkt vermek istediği duygu da şu; samim gerçekten dört dörtlük bir adam. ee tamam, bunu da kabul ediyoruz ki, zaten kitabın ilk yarısı diye tabir edebileceğim kısımda samim ile alakalı tek fitne fücur da yok. lakin etrafındaki kadınların hepsinin birer aşifte olduğunu defalarca kez okuyoruz. buna da tamam, ki gerçekten öyleler. rahat hayat içinde, dönemin şartlarını da göz önüne alırsak olabildiğince serbest ve şaşaalı hayatlar yaşıyorlar, erkekler ile münasebetleri hayli fazla, işin içinde yalan dolan, entrika, aldatmaca ne ararsan var.

    bir noktaya kadar samim'in samimiyetine güvenimiz tam.
    lakin olay bende şu noktadan sonra koptu; meral yani samim'in deli gibi aşık olduğu uğruna sayfalarca ruh tahlilleri yaptığı, tek haraketini satırlarca anlattığı deli aşkı, eski aşkının hatta yasak aşkının kızı! yani necile'nin kızı.

    be hey adam! senin bu sayfalardır anlattığın edep, ahlak çözümlemeleri ne oldu öyleyse söylesene bana?
    sen zamanında evli bir kadın ile delice bir aşk yaşamadın mı? aradan yıllar geçtikten sonra onun kızı olduğunu bile bile kendinden yaşça küçük bir kızla birlikte olmaya çalışmadın mı?

    işte bu noktadan sonra kendimi inanılmaz aldatılmış hissettim. samim gözümün içine baka baka oyun etmişti bana. kendini şahane ve dört dörtlük bir insan gibi göstermiş ardından çıkan hadiselerinden dolayı da en ufacık vicdan azabı duymayıp, ahkam kesmeye devam etmişti.

    bir kere samim, aslında adından da anlaşılacağı üzere samimiyeti ararken asla samimi değildi.
    hele şimdi aklıma geldi, necile hanım'ı uzun zaman sonra ilk kez görmeye gittiğinde renginaz'ın acayip isteklerine karşılık vermesi!!

    tek kelime ile, nasıl deniyor fransızca'da, bilemedim şimdi... türkçe'sinin söyleyebilirim ama: edepsizlik.

    neyse efendim olanlar oluyor, ilahi adalet tecelli edecek ya, herkesin başına fena haller geliyor. meral yanıyor, necile kalp krizi geçiriyor ölüyor, renginaz artık kafayı mı yiyor, nedir anlamadım bir şeyler oluyor. herkes cezasını çekiyor yani. eee samim? anlamıyoruz bile ne hal olduğunu. şahsen ben anlamadım yani.

    demem odur ki olabildiğince tek taraflı düşünülmüş ve kurgulanmış bir roman yalnızız. ayrıca adı da mantığa aykırı. herkesin içinde bir birinci bir ikinci var ise nasıl yalnızız? bir kere kendi içimizde yalnız değilmişiz. bütün roman boyunca bunu dikte ediyor bize yazılanlar. ikinciyi öldür, birinciyi göğe çıkart. olay budur.

    roman türk edebiyatı açısından psikolojik çözümleme konusunda oldukça başarılı bir ilk roman. başlarken de dediğim gibi bir mihenk taşı. kesinlikle okunması gereken bir yapıt. lakin konu işlenişi, yazım tarzı, üslup ve daha birçok şey ile şahsi fikrimce; daha iyileri var.

    yalnızız çok heyecanla okumaya başladığım bir kitaptı benim. ve çok samimi söyleyebilirim ki okuduğum şunca kitap içinde en büyük hayal kırıklığımdır. fatih-harbiye bu romandan kat kat güzeldir ayrıca.

    okuyacak olanlara tavsiyem konuya çok takılmamaları gerektiği, hatta sayfaları işaretleyip sadece ruh çözümlemelerini okumaları gerektiğidir. bu şekliyle daha faydalı olacaktır.

    fena spoiler içerir
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük