27 mayıs 2009 çukurca saldırısı

entry17 galeri
    8.
  1. Birkaç yıl önce askeriyeye ait çöplükte buldukları el bombası, çocukların elinde patlamıştı. Olay Elazığ'da yaşanmıştı. Üç çocuk hayatlarından olmuştu. Askeri çöplüklerde patlayan bombalara, mermilere ve artıklara az can vermedik.

    Bu tür olaylar önemsenmez. Askerler 'kaza', 'zayiat' gibi gerekçeler ileri sürerek, bu tür ölümleri olağan sayarlar. Toplum da sineye çeker.

    Sorup sorgulamaktan hoşlanılmaz. Askerler ise hesap vermezler. Kaymakamlara, valilere, hatta Savunma Bakanlığı'na bile bilgi vermezler. işler emir komuta zinciri içinde halledilip kotarılır. Topluma empoze edilen de 'Devlete, askere sual olunmaz' denip geçilmesidir. Askeri artıklar, askerler tarafından döşenen mayınlar, ellerde patlayan silahlar, tatbikatlarda gerçekleşen ölümler, kafası bozulan komutanın hiddeti ve şiddetine maruz kalmaktan kaynaklı 'kaza' ya da zayiatlar sorgulanmaz, sineye çekilir.

    Askeri tarih bu tür olaylar ve öykülerle doludur. Bu alanda yapılmış inanılır ve güvenilir bir istatistik de bulunmuyor.
    Bölgede süren çatışma ortamı, Kürt sorununu 'terör' sorunu olarak görme ve gösterme tutumu, bu tür vakaları daha da çoğalttı.

    Son olarak Elazığ'da yaşanan olay, akıllara durgunluk verecek cinsten. Basına düşen haberlere göre önceki hafta ölen askerler, 'kaza' ile değil komutanlarının cezalandırması sonucu hayatlarından olmuşlar.
    Düşman askerleri bile birbirlerine böyle şeyler yapmazlar.

    Düşmanlığın, esir düşmenin, savaşın bile bir kuralı vardır. Komutanlardan birinin, askerin disiplinsiz davrandığını gerekçe göstererek, ceza olarak pimi çekilmiş el bombasını eline tutuşturması, bir vahşete; dört askerin hayatına mal olmuştur. Ancak haber kamuoyuna böyle aktarılmadı. Dört asker şehit olmuştu! Yaşanan bir kazaydı.

    ...

    Asker, patlayan mayının uzaktan komutalı olmadığını, kendi döşedikleri mayın olduğunu söylüyor. Vicdan azabı çektiğinden söz ediyor.
    Er ile komutan arasında geçen diyalog şöyle:
    Asker: Komutanım, uzaktan komutalı değil. Maalesef.
    Komutan: Değil mi?
    Asker: Değil komutanım. Uzaktan komutalı değil. Biliyorsun bunları korumak için ben, burada sıkıntılı oldukları için kendim risk alarak geldim. Bizzat kendim yerleştirdim.
    (...)
    Komutan: Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır. Bunun bedeli ağır olacaktır...
    Evet, durum böyledir. Halk çocukları sürüldükleri çatışma hayatının baharında aramızdan ayrılmaktadırlar.
    Ve 'münferit' olaylar denemeyecek kadar çok yaşanıyor. Öncesi bir yana, 25 yıldan bugüne devam eden çatışmalarda 'kaza' ve 'askeri zayiat' hanesine yazılan binlerce ölüm var.

    Halkın sırtından yürütülen, halk evlatlarının cesetlerine basa basa sürdürülen bu savaş halinden kurtulmak için daha ne kadar acı yaşayacağız?..

    yazının tümü: http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=56875
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük