...
Genelkurmay Başkanı ilker Başbuğ, Büyük Taarruz'un 87. yıl dönümünde Afyon'daki şehitlik ziyaretinde; mezarları yan yana olan Ağrılı, Erzurumlu, Muğlalı, Bingöllü askerleri görünce duygulanıyor ve günümüze dönüp; 'Kürt Açılımı' ile ilgili yapılan tartışmalara gönderme yapıyor: 'işte Türk milleti bu; Kulplusu Edirnelisi Afyonlusu da milletin parçası. Burada beraber yatıyorlar, yan yanalar. Kardeşlik bu. Bunu bozmaya kalkanlara kimse olanak tanımamalı' diyor Genelkurmay başkanı.
Evet, Anadolu halkları, özellikle de Kürtler ve Türkler; Kurtuluş Savaşı'nın her cephesinde birlikte savaştılar. Çünkü onlar, yeni Türkiye' Türklerin, Kürtlerin, tüm Anadolu halklarının ortak, hak eşitliği temelinde kurulan, halkların kardeş olduğu bir ülke olmasını umuyorlardı. Mustafa Kemal ve arkadaşları da daha Kurtuluş Savaşı fikrini öne sürmeden, Türk-Kürt kardeşliği amacını ortaya koymuş; kurtuluş için onları 'siper kardeşliği'ne çağırmıştı.
işte, Kurtuluş Savaşı'nın son etabı sayılan o Büyük Taarruz'un başladığı gün, zaferi görmeden yaşamını yitiren, Anadolu'nun her yanından gelen askerler, ne padişahın çağrısıyla ne de oluşmuş bir devletin baskısıyla gelmişlerdi. Onlar, gelecek güzel günleri görmek; herkesin kardeşçe yaşadığı, Kürt ve Türkün eşit haklara sahip olduğu bir Türkiye için çarpıştalar ve öldüler. Onlar için 'siper kardeşliği', bugün gördüğümüz bir 'mezar kardeşliği' ile sonuçlanmıştır.
Ama sağ kalanlar; bütün halklara kurtuluş, özgürlük, kardeşlik vaat eden genç Türkiye; Kurtuluş Savaşı'ndan 87 yıl sonra 'Kürt Açılımı mı', 'Demokratik Açılım mı', yoksa 'Milli Birlik Projesi mi' tartışması yapıyor; yapmak zorunda kalıyor. Ve hâlâ 'sivil' ve 'üniformalı' generaller, 'üniter devleti tehdit altında' görmeye devam ediyor; Kürtler, Türklerle eşit haklara sahip olma hakkı için mücadele etmek zorunda kalıyorsa; ülkeyi yönetenler açıkça ya da üstü kapalı 'Evet, bir Kürt sorunu var' diyorsa, Genelkurmay başkanı bugün 'birlik ve bütünlük' için 87 yıl öncesini mezar taşlarını göstererek kanıtlamak ihtiyacı duyuyorsa, bu, bugünkü durumun 87 yıl öncesinin gerisinde olduğunun kabulü anlamına gelmektedir.
...