bahçe kapısını aralamamla evlat edindiğim kedinin ayaklarıma dolanması bir oldu. bu hoşgeldin bütün geceyi ayakta geçirmeme yetecek kadar samimiydi. biliyorum karnı açtı ve kedi babası seyo88 bi'kaç gündür evinden uzaktaydı. fotoselin de beni fark edip ortalığı aydınlatmasıyla apartman ve akabinde evimin kapısını açmayı başardım.
içersi harikaydı. herşey yine yerli yerinde toplucana beni karşılıyordu. apar topar üzerimdekileri atıp çantayı boşalttım. her zaman olduğu gibi bilgisayarımı açıp sigaramla beraber karşısına geçtim. biraz sozluk biraz face derken zaman elinden geldiğince ağır ağır akmaya başladı.
vakit geçmiyor, uykum gelmiyor, karnım acıkmıyordu. haliyle zihnim saldıracak bir yer arıyordu. yegane hobisi olan kendime bulaşıverdi birden. bir sene haybeye okuyuşumla başladı... gözümde ne kadar aptal biri olduğumu düşünmemle başladı herşey. bilardo da iyi değildim, derslerde de. pes9 onda da kötüyüm sanırım. sevdiği kıza açılmayı başaramamış, kızın beni seviyor musun sorusuna yok canım öyle bi'şey diyerek geçiştirmiş beceriksiz bir adam.
beceriksizliklerimi yüzüme vurmak biraz ağır geldiğinden olsa gerek evi dağıtmaya başladım şuursuzca. bir bardağı öylece duvara çarptım. gülümsedim, sonra bir tane daha. sanırım yazıyı bitirdikten sonra alışverişe çıkacağım. eşyalarım her tarafta. evin yanmayacağını bilsem küllük bile kullanmayacağım. ramazanı da iptal ettim bugün. tek başıma sahur da pek şevk katmadı bana.
gecenin ilerleyen vakitlerinde msn yetişti imdadıma. lisede bir buçuk yılımı peşinde koşarak harcadığım o müthiş sarışın. havadan sudan başlayan bir muhabbetti oysaki. sonra biraz derinlere indi. ihtiyacım vardı ya konuşmaya. o anlattı ben dinledim ben anlattım o dinledi saatlerce. lise bittikten sonra çok farklı şeyler gelmiş başına. bir insan babasının varlığından 19 yaşında haberdar olur mu? hayat ilginç be sözlük. fark etmedim sanma konun bütünlüğünün içine ediyorum yine.
her neyse devam edeyim, artık onunla benim bir ortak noktamız var. yeni bir şehirde, yeniden görüşebilme firsati. gelince beni arasana dedi. hem burda sıkılmazsın. hem de bi'çayımı içersin. geleceğimi sanmıyorum dedim. yine kaçtım, yine saklanmayı çözüm gördüm kendime. bayramlar ve seyranlarda ordayım ters olur dedim geçiştirdim. telefon numarası muhabbeti girince işin içine numarami verdim, ama onun numarasını kaydetmedim. ararsa o arasın, belki aradığında tanımazsam uyuz olur bana , bir daha aramaz.
aslında benim bahsetmek istediğim bu sarışın değildi. ben geceyi bi'esmere adamıştım. otobüsle şehre varmak üzereyken aramak istedim ama dizginledim kendimi. halbuki bu şehri çekilir kılan ender sebeplerimden birisi o. ama aramadım işte. dedim ya açılmadım, çünkü arkadaş kalmalıyız. salakça ama kendimize bi'gelecek biçemedim, göremedim, planlayamadım da...
esmerler,sarışınlar,kumrallar ve geçim sıkıntısı... bunlar olmamalı ibr erkeğin problemleri. farklı neler yapabilirm diye düşündüm. şeytanı duyar gibi oldum evdeyken "ulan bir 35lik be fazla değil". ama ramazan diye ona da "hayır" dedim. ahh be ramazan oldum olası sevmedim seni. geldin mi gitmek nedir bilmiyorsun...
evde yalnız kalmak, gerçekten insanın düşünmeye çok vakti olduğu göreceli zamanlardır. boş boş film izlemek, yalnız uyumak, yalnız uyanmak. eğer biraz keder varsa sigara dumanına boğulmak. saçma sapan filmlerle daha fazla üzülmek demektir. yada elinize aldığınız telefonu sürekli geri bırakmak. (bkz: yazar burda tanım içerikli entrysini giriyor)
evde yalnız kalmak; aniden telefonun sesiyle irkilmektir.
evde yalnız kalmak; üst kattaki takır tukur gürültülere sinir olmaktır.
evde yalnız kalmak; tek başına anılar yaratmaktır...