büyüklüğü belirlenmemiş bir psikopatlık derecesidir, hatta hastalıktır. bu insana, kişiye veya nesneye duyulan aşktan alınan haz yetmemekte ve kişi arayış içerisine girmektedir. kendince en iyi çözüme ulaşıp bir kişiye veya nesneye değil ona duyulması gereken ve muhtemelen onlardan daha değerli görünen aşka aşık olmaktadır. yani ibrahim sadrinin şiirinde yazdığı gibi "sevdim seni sevdiğimi" durumu ortaya çıkar.
bu kişiden kişiye farklı şekillerde tezahür eder. kimisi aşka aşığım deyip önüne gelene aşık olur ve o aşk duygusunu tatmaya çalışır. muhtemelen orda burda alkol sayesinde deli divane olacaktır. bu hastalık için bir nevi ilaç gibidir ancak yan etkileri mevcuttur. bir süre sonra aşktan soğutabilir, bıktırabilir hatta aşkın yalan olduğuna inandırabilir. yahut başlanıp bırakılmış ve kimi zaman aldatma ile taçlandırılmış ilişki maduru bir kitlenin linç girişimine neden olabilir.
bir başka tezahür şekli ise "aşık olduğun kişiyle seks yapar mısın?" sorusuna "hayır, asla! ben ona kıyamam." şeklinde cevap veren kişiler gibi davranıp aşka kıyamama durumu söz konusu olabilir. bu durumda kişi kıyamadığı aşkı orda burda harcamak istemez ve kendine saklar. bir süre sonra kişinin kendine aşık olmasına yol açacaktır. bu gibi kişiler tedavi olmadıkları için muhtemelen gelişim safhalarını tamamlamayacaklardır. bu tipte insanlar daha sonra iki şekilde görülebilir.
birincisi filazof olup bilinmeyene aşık olabilir ve bu bilinmeyen uğrunda bir ömür harcayabilir. aşkın o maddeden türediğini düşünür ve hayatın ana maddesini arar. elementleri 4 e düşürürür ancak bir türlü karar veremez. verdiği zaman da kendisi bile verdiği karardan tatmin olmaz ve tatminsiz bir şekilde hayata veda eder.
ikincisi ise erebilir, sofu olabilir. islam dininde "allah aşkı" denilen ilaha yani aşkı yaradana aşık olma gibi bir olguya ulaşabilir. bu kişileri kimi zaman kendini yunus emre zanneder ve "cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle üç beş huri. isteyene ver onları bana seni gerek seni." diyerek, kimi zaman hallac ı mansur olup "enel hakk" diyerek gezer. yaşadıkları zamana göre idam cezasına çarptırılabilirler.
ancak sonu ne olursa olsun başlangıçları kuvvetle muhtemel bir kişiye duyulan karşılıksız veya karşılıklı aşka dayanmaktadır. demem o ki aşkınızın değerini bilin ve daha fazlasını aramayın. ayrıca "sonunda ben de mi delireceğim?" gibi düşüncelere kapılıp sevgilisinden ayrılan, eşinden boşanan olursa sorumluluk kabul etmiyorum.