avukatları aracılığı ile birilerine gönderdiği mesajdır.
"Burası her gün işkenceden daha beter. Üst solunum yollarında bir sıkışma, tıkanma var, zorlanıyorum. Sağlığım da bu şekilde ele alınmalıdır. Burası işkenceden beterdir. Ne yapacakları da belli değildir. Bu dayanılmaz sağlık sorunlarına rağmen kendimi zorlayarak, gözlerimdeki bu yanmaya rağmen, beynimi patlatarak bu yol haritasını yetiştirdim ve savunmanın 'Ortadoğu Kültürünü Demokratikleştirmek' kısmını da bitirdim"
ilk öncelikle, "daha beter ol, çektirdiğin acılar burnundan fitil fitil gelsin" iyi niyetlerimi ileterek söze başlıyorum.
ey vijdanı kararmış, ey paraya satılmış, ey gözünü kan bürümüş insan donlu varlık! sen şimdi ay kıçım ağrıyo, ay şuram akıyo derken, en değerli varlıklarını kara toprağa vermiş anaları hiç düşündün mü? sen ve senin gibi kan üzerinden siyaset yapanlar, çocuklarına evinin karşısında askerllik yaptıranlar bilirler mi evlat acısını? şimdi kapana sıkışmış fare gibi inliyorsun, mevcut iktidarın zaaflarından yararlanıp türlü dansözlüklere bürünüyorsun. ama unutma şunu ey gafil! bir gün özgür olsan da, o şehit ruhları seni rahat bırakmayacak. nereye gidersen git, o kışın soğuğunda katlettiğin fidanlar gelecek uykularına. sen ölmeyi bile haketmeyen, bir tanım bile yapamadığım, hakkında yazdığım yazıya bile acıdığım insan adlı varlıksın.