"olmamış olabilir ama olmayacak anlamına gelmez" diyenler var.
söylenecek bir şey yok. yalnız insani duyguları kabaran arkadaşlara bir çift lafım var. o kadar üzüldüler ki orada şehit olan askerlerin adlarını yazmayı unuttular. onun ötesinde hepsi birer gazetecilik abidesi olan türk medyası da vermedi askerlerin isimlerini. ne de olsa önemli olan askerlerin isimleri değil türk ordusuna bok atmak. o ölenler de zaten kıro takımı değil mi? istanbul'daki plazalardaki yerleri anca camları silmek olabilir. kapıcı bile yapılmazlar.
olay her nasıl olmuşsa olsun soruşturmayı açan yer türk silahlı kuvvetleri. taraf gazetesinin haberi üzerine tutuklanmadı o subay.
bir de kalkıp "postal yalamaktan" bahseden sevgi pıtırcığı yazarlarla uğraşacak halim yok. buralarda insan hakları, demokrasi naraları atıp özelden "pkk keşke 30 bin değil 60 bin öldürseymiş, az öldürmüş" demeyin.
azıcık tutarlı olun.
bunlarda orada şehit olan askerler;**
Mesut Bulut
ibrahim Yaman
ibrahim Öztürk
Ali Osman Altın
tsk'yı yıpratmaya çalışan şeref yoksunlarına soralım da göstersinler bakalım bu ve benzeri olaylar koğuşturulmasın hasır altı edilsin diyen olmuş mu bugüne kadar? içinde yaşadığı topluma karşı nefret duygusu öyle bir hal almış ki terör örgütüne "gerilla" hatta "kürtlerin hakkını koruyor" diyebilen adamlar 4 türk askerinin kanını dava etme sevdasına düştü bu sefer.
kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz? askerine karşı görevini yerine getirmeyen subay cezasını görecek ordusuna karşı orada burada takma adlarla hakaret etme küçük düşürme sevdasındakiler de cevabını alacak.
şimdi bu minvalde düşünün bakalım hangi lafı hakediyorsunuz.