dünyaya geldiğinde kapalı gözlerinle, bakarsın çevreye, görmezsin kimseyi!
görmedi kimse, göremez de zaten. meşgulsündür sen, ağlamakla!
ne için ağladığının farkında değilsin, farkında olmamakla meşgulsün, ağlarsın sadece.
en masum, en içten, en anlamsız; ama aynı zamanda hayatının en anlamlı ağlayışıdır belki de.
yakarışın inletir tüm koridorları. senin ağlayışını duyabilmek için bekleyen insanlar varsa eğer,
şanslı sayarsın kendini; ama sen meşgulsün, hiçbir şeyle.
hiçbir şey olarak dünyaya gelirsin. onlar için acı veren bu gerçeği, senin öğrenmene kimse izin vermez.
etrafını sarar bayat bir insan kalabalığı. sanki hayatlarını bu gerçeğin üzerini örtmeye adamışlar,
birşeylerden kaçtıkları yüzlerine yansımış telaşın endişesinden okunan insanlar, çabalarlar.
çabalarlar, senin tüm hayatın boyunca, hiçbir şey olarak dünyaya geldiğini bilmeni engellemek için.
aslında herkesin bildiği; ama hiçkimsenin bilmemesi gereken, utanılacak saf bir gerçek bu.
dünyaya geldiğinde,
ilgilenmezsin, bilmezsin, anne babayı. farkında değilsin, önem vermezsin, yoksan sen,
yoktur onlar senin için. günler döner, bir kadın vardır karşında,
"ben senin annenim! sevmelisin beni" der. bir sevgili bulursun, "sevmeliyim" dersin.
farkında olmadan yaşarsın hayatını, kapılmışsındır müziğin sesine, ebediyete giden bir trene
hoşun beşin tadına varmak için bindiğini sanarsın. sadece kaptırmışsındır kendini.
sen aslında hiçbir şeysin, var olduğun an bilmediğin bu güzellik, sana hiç öğretilmez,
öğrenmene fırsat verilimez..
seni koruduklarını sanan üç beş insan, aslında kendilerinden kaçıyorlardır. birinin kendilerine,
"sen aslında hiçbir şeysin" demesinden, önemsiz olduklarının söylenmesinden korkuyorlardır.
bunun için insanlarla aralarına set çekerler. mevki sahibi olmak için çabalarlar, statü sahibi,
bayat insan tortuları!
sevdim derler! aslında sevilmek, önemsenmek isterler. biri onlar için çabalamalı, onlar için yaşamalı,
kendilerini sevemeyenler, başlarının sevgisiyle beslenirler!
hiç olmak güzeldir.
hiç olduğunu kabullenen insan, kendisini sever, sevmenin gereksiz olduğunu bilerek.
gerçekçidir, cesurdur, farkındadır, yokluğun ve anlamsızlığın.
hiçbir şey olarak dünyaya gelirsin aslında, hiçsindir; varsa etrafında birkaç kişi,
anne, baba, kardeşler, beraber büyüyeceğin insanlar, onlar için değer olursun,
arkadaş olursun, dost olursun, evlat olursun.
çoğu zaman dert olursun, bazen derbeder olursun, bazen keyfe keder olursun,
bazen dosta arkadaş olursun, 'daş' olursun, direk olursun,
bazen neşesiyle şey olurun, yoluna yoldaş olursun, sevgiliye canan olursun,
güle bülbül, aşka azap, şehvete kul olursun...
ama, hepsinin de sonunda, toprağa baş koyar, yolunda son bulursun.