bir müslümanın inandığı oluşumun doğruluğunu kimseye ispat etmek gibi bir gereksinimi olmadığı gibi, bir atesitin de inanmamak gibi çok doğal bir hakkı vardır. ortada bir saldırı varsa bunu islamiyete saldıran ateist, ateizme saldıran islamcı gibi değerlendirmek gereksizdir ve anlamsızdır. şüphesizdir ki, zemini iki tarafın da gönül rızasıyla ve katılım isteğiyle hazırlanmış bir tartışma başlamıştır ve fikirler karşıt görüş hava sahalarına doğru sorti yapar vaziyete geçmiştir.
ateistler kendilerini ifade etmek için islamiyete saldırmak mecburiyetinde hisseden insanlar değildir. tıpkı müslümanların kendi inançlarını yaşamak için ateizme saldırmak gibi bir zorunlulukları olmadığı gibi. bu anlamda, şartlar tamamen eşittir. müslüman, müslüman olduğu için bir ateistten daha ahlaklı ve erdemli midir? ya da ateistin, dini reddettiği için daha meziyetli, daha zeki bir insan olduğu söylenebilir mi?. ateistler, inançsızlıklarıyla mutlu ve huzurludurlar. daha da ötesi bunu mantıklı bulmuşlardır ki hayatlarının merkezlerine yerleştirmişlerdir. eğer bireyin inançsızlığı ile oluşturduğu kişilik, özentilikten uzak, tıpkı inançlı bir müslüman gibi taşıması gereken değerleri taşıyor ve kendi mantık-ahlak süzgecinden geçerek olgunlaşmış bir yapıya sahipse, ortada bir başkasının fikrine, görüşüne, inancına saldırma zorunluluğu yaratacak bir duygu da kalmamıştır.