cihanın en karşılıksız, en içten sevgidir. sadece fenerbahçe'liler bilir bu sevgiyi. boş vakitlerinde kağıtlara hayalindeki 11 i çizmektir fenerbahçe sevgisi. lise yıllarında harçlığını biriktirip, maça gitmektir, maç günü sabah kahvaltısıyla 10 saati geçirmektir fenerbahçe sevgisi. şu anda bile bu satırları yazarken heyecanlanmak olsa gerek fenerbahçe sevgisi. islam çupi yi okuyup gözlerinizin dolmasıdır bu sevgi, bu aşk. islam çupi şöyle anlatmıştır bu sevgiyi :
"türkiye'de, fenerbahçe cumhuriyeti sağlıklı başarılı ve ilkse bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. esnafın yüzü güler, parakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar meyhaneler fuldur. stadlar türkiye'nin her vilayetinde lebaleptir. fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür, i...ler diye uğurlanmasına rağmen. fenerbahçe cumhuriyeti ortalıkta yoksa, türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz... "