ucu bucağı görünmeyen dümdüz bir yolda yürürken uzaktan el sallayan, iç sesime sırasıyla "bana mı", "yok lan", "böyle güzel kız bana nerede el sallayacak olm" cümlelerini kurdurtan, fakat sonuçta o çıkan, gülümseyen, gülümsedikçe de gülümseten yazar **. işin ilginç tarafı canı sıkkınken bile bunu başarabiliyor ****.
işte o yüzden en güzel doğumgünü hediyesini hak ediyor. klavyesinden dökülen kelimeler cümlelere dönüşürken ve fışkırırken doğasından betimlediği her bir anlam, sözlükler ve yıllar dar gelecektir zamana. eminim buna.