olay birilerinin, bir yerlerde ibadet edip etmemesi değildir. hiç kimsenin inancı beni ilgilendirmez, ufak bir tiksinti yaratır o kadar.
olay tarihi esere yapılan iğrençliktir. bu toprakların tarihine, kendi tarihine yaptığın hakarettir. tarihi eserin, hele ki bizans tarihinin senin vatanın kadar değerli olduğunu bilmemendir. o eserin senin vatanın olduğunu bilmemendir.
eğer eser iyi durumda değilse izinleri çıkarıp orjinaline yakın restore edersin. senin görevin budur.
osmanlı devleti konstantinapolis'i aldığında, dünyanın merkezi sayılan ayasofya müzesini ibadet'e açmıştır. bu bir zorunluluktur. temsili bir iz bırakma zorunluluğu, misal başka bir hristiyan ülke alsa ortasına dev bir hac asacaktı belki de.
osmanlı burayı camiiye çevirirken mozaikleri öyle ustaca sıvamıştır ki tamamen korunmuştur. bugün sıvalar kazındıkça yeni yapılmışcasına iyi çıkmaktadır mozaikler. hatta belli aralıklarla mozaiklerin bakımını da yapmışlardır. yobazlarla mücadele etmişlerdir. he, neticesinte komple iyi korundu-korunmadı tartışmasına girmiyorum.
şimdi beynine küfürler hazırladıklarım, o özendiğiniz osmanlı, o özendiğiniz fatih, sizin yediğiniz bu boku yemezdi. yapıldığını görse yapanı cezalandırırdı. neden? çünkü tarihin değerini biliyorlardı. çünkü bu toprakların eski sahiplerine saygıları vardı. bundan dolayı büyük adamlardı.
siz hiçsiniz. siz bu ülkenin binbir türlü zenginliğini yok eden belalarsınız. siz bu zengin toprakları değil, kurak çölleri, dağları hakedensiniz...
