vay arkadaş, nasıl bir kaderimiz var bizim, nasıl bir imtihan bu anlamak güç. ülkücü hareketin çilesi, ülkücünün çilesi bitecek gibi değil.
bu zamana kadar, 80 öncesi çalkantılı türkiye'de elimize aldığımız silahları gösterip, "faşistler, eli kanlı katiller" diyen güruhla uğraştık, derdimiz anlatmaya çalıştık. bakın dedik, bize doğrultulmuş silahlar vardı, sözde halk mahkemeleri vardı, kaçırılıp işkence edilen kardeşlerimiz vardı, polisin olmadığı yerde kendimizi korumak, bu vatanı sscb peyki haline getirmemek için elimize silah aldık. biz kimseye sebepsiz şiddet uygulamayız, bize yakışmaz dedik. anlatamadık.
şimdi ise sokaklardan çekilen ülkücüleri gösterip ne oldu korktunuz mu edebiyatı yapıyorlar. şimdi de gerekirse elimize silah alırızı kanıtlamaya çalışıyoruz. merak etmeyin sayın vekilim, bu ülkenin menfaatlerini kendi menfaatlerinden üstün gören bu deliler topluluğu yeri geldi mi "ya devlet başa ya kuzgun leşe" demesini bilir. yaptıkları yapacaklarının garantisidir.
ankara ovasında bozkurtta oluruz biz. siz iyi bilirsiniz sayın vekilim, mttb çatısı altında siz kitaplarınızı okuyup kalbinizle buğz ederken, gördüğü yanlışı eliyle düzelten bu ülkünün erleriydi. siz çok daha iyi bilirsiniz sayın vekilim bu hareketin hasletlerini. ankara ovasında bozkurtlar dolduğu zaman neler olacağını siz daha iyi blirsiniz sayın vekilim.
siz çok daha iyi bilirsiniz ki sayın vekilim, hicret size sünnet, cihad bize farz!