abiyi gördük oraya yazdık, ablaya yazmadan geçilmez. abla bitanedir.iyi ki vardır. dert ortağıdır, sırdaştır... kıyafetlerini giydiğin için yıllarca kavga edersin, ayak numaralarınızın uyuşmadığına şükreder bir tek ordan yırtarmış. zaman zaman geçimsizdir**. ama diğer ablalar gibi değil dersin. kızar eder ama senden esirgemez hiçbir şeyini. farklıdır. acayip düşkünlük vardır aranızda. geceleri yatağa girerken şarkı,türkü söyle diye tutturur sana. söylersin her söylediğinde sesini birine benzetir.sabahları da 5 dakika şekerleme yapiyim diye gelir senin yanına, sarılır uyursunuz birlikte...
bir gün evlenir. odanda garip bir sessizlik... sen yılların verdiği alışkanlıkla geceleri parmaklarınının ucunda yürürsün.öksürecek gibi olunca kendini tutarsın boğulacak gibi olursun bu seferde. sonra birden bir şey olur. şimşek çakması mı dersin ne dersin hıh ondan işte. "lan ablam yok ki. evlendi o. kendi evine gitti. gitti lan yalnızsın artık. öksür rahatca, koş odanın içinde, yatağının içinde hopla dur" dersin. hepsini yaparsın sırayla deli gibi güle güle. sonra deli gibi öğüre öğüre başlarsın ağlama...
evlenince daha bir düşmüştür senin üstüne. kavga ettiğiniz kıyafetlerin yerine ablan sana her şeyin en güzelini alır . kendine ne alıyorsa seni unutmaz. kimseye anlatamadığını ona anlatırsın. öyle güzel dert ortağı, öyle iyi sırdaş,öyle müthiş dosttur ki dünyanın en şanslı kardeşi olduğunu anlarsın.
bir tane daha olsa zor olurdu eminim ama keşke olsaydı... *