bu sezon; kendine güvenen, yüzü her daim gülen adamların emek verdiği futbol takımı.
istatistikler, maçlardaki performanslar, demeçler vs.. hepsi çok olumlu sinyaller veriyor ,evet. ama değinmek istediğim bu değil.
galatasaray, benim için, ailemden incecik farklarla ayrılan hayattaki dayanağımdır. galatasaray da üzer beni, moralimi bozar, zaman zaman hayatımdan soğutur. ama yine o; yüzümde açtırır gülleri, beş yaşımda olduğum zamanlardaki gibi sevincimi nasıl dışa vuracağımı bilemeyip anlamsızca hoplayıp zıplatır kahkahalarla. tıpkı ailem gibi. ama mesela, ailem bana farkında olarak, koşulsuz emek verir. galatasaray'ın da çok emeği vardır da onun haberi yoktur.
galatasaray; şerefli tarihine, muhteşem renklerine, bir başka benzeri bulunmayan asaletine ve beni küçücük de olsa tebessüm ettirebilen her güzelliğine aşık olduğumdur.
insanlar her "aman ne buluyorsun, futbolmuş, galatasaraymış, peh" dediğinde, tıpkı şiirde* dediği gibi "benim bir gizli bildiğim var" diye düşünüp, daha da çok sevdiğimdir.
ve yıllardır belki de ilk kez bu sezon, hiç bir tedirginlik hissetmeksizin, kalbinin en derininden güvenebildiğim, gözlerimi kapatıp birkaç saniye olsun gelecekle ilgili düşündüğümde sırıtmama engel olamadığım, çok şey beklediğim sevgilimdir.
utandırma bizi galatasaray. hiç vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.