inglourious basterds

entry248 galeri video2
    27.
  1. Tarantino bu sefer zamanı 2. Dünya Savaşı'na, mekanı Fransa'ya kuruyor. Nazi üst yönetiminin ortadan kaldırılması için eline uygun bir fırsat geçen Soysuzlar Çetesi adındaki özel bir tim ve sinemasına konuk olan Nazi üst yönetimini ortadan kaldırmak isteyen Yahudi kökenli Fransız kızın aynı anda harekete geçmesi sonucu Tarantino'vari bir sona akan şiddet kurdelası..

    En çok barda ekibin teğmen Aldo Raine'i beklerken gestapo binbaşısı ile yaşadıkları diyalog izlenmeye değer. Filmin uzun süren, ağdalı ve son derece elit, kibar diyalogları bir şiddet sarmalına entelektüel zarafet katıyor. Özellikle Fransız kırsalında konuk olduğu evde Albay hans landa'nın Fransız köylüsüyle konuşması bir Nazi subayından çok bir salon centilmeni düzeyinde. Tarantino, filmi tarihsel gerçeklerden uzak tutarak bitiriyor; Hitler ve Goebbels yaylım ateşinde ölüyor, bütün bir sinema yangınla kül oluyor vs. Olanı değil olmasını dilediğini gösteriyor filmde, Yahudi genç kız bütün sinemaya haykırarak onları öldürüyor, çete üyelerinin yukarıdan yağdırdığı kurşunlar da cabası.

    Gerçek olmayan sonuyla baştan beri çok dengeli gitmeyen senaryo iyice su koyveriyor sonda. Gene de bir tarantino filmi her zaman ilgiye değerdir ve orjinaldir ama yönetmenin form düşüklüğü gözümüze battı iyice. Soysuzlar Çetesi ise evvelki filmlerini tekrar eden ve çekilmek için çekilmiş bir film hissi uyandırıyor insanda. Filmin en büyük kozu albay hans landa rolünde Christoph Waltz ki, oyunu Cannes'da en iyi erkek oyuncu ödülüyle karşılanmış durumda. brad pitt de korkunç aksanlı ingilizcesiyle Waltz'ı yalnız bırakmıyor. Vaktinizi doldurabileceğiniz orta karar bir seyirlik ama tarantino'nun kariyerine bir şey katan film değil.
    5 ...