yerli malı haftası

entry98 galeri
    45.
  1. genellikle herkesin ilkokul döneminde ziyafet verildiğine ilişkin anılarının ortak olduğu hafta. iyi güzel de acaba bu ilkokul çocukları "yerli malı" deyince ne anlıyor? hiçbir sınıf öğretmeni bunu düşünmüyor ne yazık ki. hatırlarım yerli malı haftası deyince hemen annelerimiz kek, pasta, börek yaparlardı. onları bir güzel süsleyip paketleyerek okula getirirlerdi. sınıfın içine doluşurdu tüm anneler. içlerinde bir tane bile baba olmazdı. her çocuk :" benim annem çok güzel kek yaptı, benim ki sigara böreği yaptı yaa." diye kendi annesinin yaptığıyla övünürdü. sonra o yapılan güzelim kekler, pastalar...vs. önce öğretmene sunulurdu ki öğretmen "bu çocuğun annesi ne becerikli, ne kibar" desin. sonra o çocuk öğretmenin gözüne girmeyi başarsın diye.

    dün gibi hatırlıyorum ilkokul öğretmenim sırayla hepsinden tadardı, anneler sorardı tabii:" nasıl olmuş, öğretmen bey/hanım? bir de ben candy'nin annesiyim." diye tanıtırlardı kendilerini. neyse efendim sonra herkes birbirinin getirdiğinden alırdı bir parça. kolalar, meyve suları içilirdi. fakir olan çocuklar da vardı tabii sınıfta. onlar çok bir şey getiremezlerdi. annesinin beslenme çantasına koyduğu ekmek arası peynir/zeytin ile yetinirlerdi. bir yerde boyunları bükük kalırdı yani. evet bunca şeyin ardından "yedik, içtik, güldük eğlendik de" acaba yerli malı nedir? hiçbir şey öğrenmedik. tıkınmaktan fırsat bulamadık.

    halbuki çocuklara önce yerli malı tanıtılsa, bu cennet ülkenin güzelliklerinden bahsedilse, misal, o kadar yeyip içmek yerine saksılara domates, biber fidası dikilse, her gün değişiklikler incelense. sonra az da olsa yetiştirilen sebzelerin tadına bakılsa; inanın çocuklar yerli malı ne demek çok daha iyi öğrenirler. sınıfa tıkılıp kalmak yerine il bazında bulunan birkaç seraya geziler düzenlense. çiftçilerle sohbet edilse. o çiftçiler çocuklara meyve ve sebzeleri nasıl yetiştirdiklerini göstererek anlatsa çocuk için yerli malı hayali bir şey olmaktan çıkar. başka bir etkinlik daha olabilir mesela; her bir çocuk kendi memleketinin nesi meşhursa, diyelim ki malatya deyince kayısı, kars deyince peynir, çorum deyince leblebi, incir üzüm deyince izmir....vs. akıllara geliyor değil mi? işte bunlara ilişkin küçük araştırmalar yapıp gelip sınıfta anlatsalar, eğer ki o mevsimde bulunması mümkün ise sınıfa getirilse ve hep birlikte tadına bakılsa. pasta ve böreklerden çok daha önemli değerler kazandırılır çocuklara. hatta büyüdükleri zaman öss ve kpss sınavına hazırlanırken bile acaba fındık nerede yetiştiriliyordu? giresun mu, yoksa trabzon mu? ikilemine düşmezler.

    şimdi bunları neden yazdın candy? nesi önemli sanki? diyebilirsiniz. amacım bunun gibi birçok alanda yapılan yanlış öğretmen tutum ve davranışlarının farkına varılması. öğretme stratejilerinin çıkar gözetmeksizin uygulanması. ama çok acı bir durum ki, "nerde beleş, oraya yerleş" fikri bazı eğitim insanlarını da asıl hedefinden saptırıyor. bu saçma fikirler bir an evvel sona ermeli.
    1 ...