baş not: öyle çok karmaşık bir yazı değildir. direkt ve net olarak en öküzün bile anlayacağı dilden yazacağım.
anlatmak istediğin gayet açıktır. kendi kültürel değerlerini unutmuş ucubelerden bahsediyorum.
kendi halinde bir anne baba düşünün.
tuttukları oruçu açmak için annenin iftar için yaptığı hazırlıklar.
babanın tüm gün çalışarak tutmuş olduğu orucun verdiği mutluluk ile eve gitmesi..
okulundan eve gelmiş, sadece su içerek tutulan çocuk orucu ile akşam yemeğini beklemesi..
nihayetinde mutlu bir ramazan tablosu.
fakat ne var ki bu çocuk büyüdüğünde geldiği yerleri unutur.
böyle klavye başında anasını babasını hatırlamadan tüm oruç tutanlara etiket yapıştırmaya başlar.
"tüm gün aç durarak insan nefsini nasıl terbiye edebilir" sözcüğünü kurarker, sayısız geçirdiği o mutlu iftar sofralarını hatırlamaz.
"oruç tutan insanların yanında su içememek" diye başlık açarken, anasını babasını hatta kendisini hatırlamaz.
babası oruçlu halde çalışırken önünden geçen zibidinin kana kana su içtiğini hatırlamaz. babasına acımaz.
kendisi geldiği yerleri unutmuştur artık. insanlara saygısı kalmadığı gibi anasına babasınada saygısı kalmamıştır.
anan baban görse şu halini, acırdı haline..
şimdi siktir git buradan..