vakit

entry489 galeri
    332.
  1. ideolojik görüşlerin taraf olarak yayın ilkeciliği gibi benimsenerek gazetecilik yapılmaya çalışılan gazetelerden bir tanesi. yaptıklarının kesinlikle habercilikle ilgisi yoktur, haberler tamamen kasıtlı ve taraf olmak adına yapılmış, propagandalardır.*

    Gazetecilik bu mudur?

    Son zamanlarda gazeteciliğin adı paralı yazımcılık yapmak olmuş. haber kaynakları zaten bir şekilde ellerine geçmekte. Yapacakları tek şey objektif elde etmedikleri veriyi dikta edilmiş idealar doğrultusunda başkalarına dikta etmek. (bkz: entelektuel fahiseler)

    burda eleştirilen sadece bu gazete değildir elbet. her türlü taraflı yayın yapan gazeteciler, şahısların , kamuoyunun objektif bilgi alıp, bilgiyi yorumlamasını sağlamaktansa , kendi yorumladıkları biligiyi satmak olmuş.

    Özellik adı geçen gazete son zamanlarda diline doladğı tek şey, Atatürk inkılaplarıdır. Tabi karşılarında belirgin bir muhatap bulamadıkları içinde gene kendileri tarafından oluşturulmuş grup olan kemalistlere cevap verme ihtiyaçları duymaktadırlar. Kendi yarattıklarından kasıt ise Atatürk inkılap ve görüşlerini bir "izm" yapmak ve bu görüşleri benimseyenlere bu yaftayı yapıştırmak. işin yanlışı ise böyle bir "izm" olmadğı için her kafadan çıkan atatürkle ile bağdaşlaştırılan düşüncenin kemalizm olarak nitelendirilmesi.
    Böylelikle akılları sıra daha kolay eleştirebilecekler kendilerinden olmayanları. Özellik düşünme yetneğini çoktan kaybetmiş entellektüel fahişeleri bugunlerder kürt sorunu Atatürk politikalrına bağlamakta. Akılları sıra yaptıkları belirgin eleştirileri belirli başlıklarda anlatmaya çalışayım.

    -Kurtuluş savaşı sonrası barış görüşmelerinde avrupalı, islami ve osmanlı kimliğimizden vazgeçmemizi söylemiş ve atatürk ve yardakçılarıda bunu hemen kabul etmiştir. Hatta onlara göre hristiyan bile olabilirmişsiz. Onlara göre laiklik buymuş.
    -Musul ve kerkük gene onlara göre atarükün kendi yerini sağlamlaştırmak adına verdiği ödünlerdenmiş.
    -içki içmesi filan da işin cabası, cilası onlar için.
    Uzar gider bu liste...

    Her Atatürkle ile ilgili, kendi varsaydıkları akıllarına göre yaptıkları eleştirler hep bu noktalardan ilermekte. Konu her ne olursa olsun(ekonomik, siyasi, hatta spor, vs.) odak noktası hep cumhuriyetin ilk yıllarına dayandırılır.

    Ama cumhuriyetin yarım kalmış bir proje olduğu hep görmezden gelinir. Yarım kalan diyorum çünü Atatrük uygulamaya geçirdiği yönetim anlayışı o zamanlar henüz bir sistem olarak oturmamıştı. Ve kendisini vefatından sonra yanlış anlaşılan bir çok düşünür, lider gibi oluşturduğu politikalar ya kaldırılmış yada yanlış uygunlanmıştır.

    Evet,
    Cumhuriyet tepeden gelen bir yönetim yani jakoben bir anlayış söz konusu olmuştur. Çünkü politikarlın uyguladnığı coğrafyada henüz bireyler olmuşmamıştı. Nedeni ise bugun savundukları yönetim şeklinin o zamanda ki uygulamarıdan kaynaklanmış hatta ve hatta Osmanlının ekonomik ve siyasal olarak gerilemesinde ki en önemli faktörlerden olmuştur. Ayrıca iligili olarak (bkz: sekülerleşme)

    Neden eleştirlerimi Atatürk ile ilgil yaptıkları haberler üzerinden yapmamın nedeni ise en tarafsız olarak inceleyebileceğimiz tek konu budur. Hrant Dink cinayeti üzerinden yapsan onlara göre cinayet bile olduğunu sanmıyorum. Hüseyin üzmez üzerinden yapmsam gene orta bi konu yok. Ergenekon üzerinden yapsam idamın gelmesine kadar gider bu iş..onlara göre..

    Burda yazılanarın aynısı türevi olan yeni şafak içinde geçerlidir. Hatta asıl eleştiri noktası kendilerince yaptıkları Atatürk eleştirileri değil. Taraflı gazetelerin yapmış oldukarı haberciliktir.
    0 ...