18 senedir içinde bulunduğum durumun ta kendisi. yalnız başına bir evde kalmak ne demek bilmem ama kalabalık içinde yalnızlık çok zordur.
insan kendini beğenilmiyor sanır. ne yapsa yaranamayacak sanır. çoğu zaman böyledir de zaten. sonra yeni arkadaşlıkların kapısı aralanıverir. "ulan yoksa.." dersin ancak bunca yılın "yalnız adam"ı silkinir, kendine gelir ve der ki: "dosluk, arkadaşlık, paylaşmak senin neyine!"
insanı aşağılık kompleksini öyle bir geliştirir ki etrafındakiler seni tanıdıkça senden nefret etmeye başlar. onlar nefret ettikçe sen içine kapanırsın. ara ara, kimse beni anlamıyor, diye avunmaya çalışırsın ama nafile. dışlandıkça umutsuzluğa düşersin, umutsuzluğa düştükçe kaçarsın.