sahildeki kız

entry22 galeri
    9.
  1. #5751136 no'lu entry'nin devamıdır.

    ---

    sabah olmuştu, mahmur bir hal vardı üzerimde. sebepsiz sevgi, sebepsiz mutluluk, sebepsiz tebessüm yüzümde. bu sırada eylül uyanır gibi oldu; bana doğru döndü. Çıplak bedenimizi bir örtü gizliyordu sadece; sadece bedenimizi örtebiliyordu, duygular hala çırılçıplak ve masum. bu masumluk, bu güzellik ondan güzeli olamazdı cihanda, yoktu. dayanamayıp elimi yüzüne koydum, uyandı. inci gözleriyle gözlerime baktı, ama bakışını beynim değil kalbim algıladı. çok güzeldi, çok. gözlerine bakarak,

    -günaydın.
    +günaydın.
    -bende bu aralar ne kadar şanslı olduğumu söylüyordum.
    +kime?
    -kendime.
    +hmm.. peki, aynı kişiye de ki: şanslı olmasına sebep kişi o'nu çok sevmiş.
    -kendin söylemek istemez misin?

    Dedim. Kalktı benim gibi oturdu yanıma ve bir buse kondurdu yanağıma. Gülümsedim, güzeldi.

    -iyi ki girdin hayatıma, iyi ki soktun beni hayatına.

    Dedim, güldü o da mutluydu. Öyle mutluydum ki tüm alem-i cihan umurumda değildi.

    -hadi kalk kahvaltıya gidelim.
    +hayır, gitmeyelim beraber kahvaltı hazırlayalım.

    Dedi bir hevesle.

    -peki kalkalım hadi.

    ***

    Elimde liste gidiyordum markete, bir aile reisi kisvesine bürünmüştü et parçası bedenim. O sırada eylül'le tanıştığımız yerin önünden geçiyordum, tuhaf bir minnettarlıkla oturduğumuz yere teşekkür ettim. Evet, kafayı da yediğime göre aşık olmuştum; bundan emin oldum. Kendime güldüm... markete varmıştım listede yazanları aldım. Geri dönüş yoluna koyuldum. Telefonum çaldı arayan yücel'di.

    -efendim.
    +abi nerdesin sen? Arıyorum arıyorum cevap vermiyorsun.
    -abi duymamışımdır ya ne oldu hayırdır?
    +merak ettim oğlum gelmedin gece eve.
    -dedim ya eylül'e gidiyorum diye.
    +gece orda mı kaldın?

    Bu sırada az önce teşekkür ettiğim yerin önünden geçiyordum biri vardı, bir kız. Arkadan ada'ya benziyordu ve ağladığını fark ettim.

    -abi kapamam lazım.
    +ilker du-

    Elimde market poşetleriyle kızın yanında buldum kendimi, sanırım ada olma ihtimali götürmüştü. Beni oraya ama bu olmamalıydı. Bir aydır o yoktu hayatımda, başka bir sevgi besliyordu evcil kalbimi. Nasıl olurda bunu yapmaya tenezzül edebilirdim. Bu arada kız arkasına döndü, tahmin ettiğim gibi ada'ydı; ama tahmin etmediğim şekilde ağlıyordu, gözünde yaş.. elimde market poşetleriyle görünce o halde garipseyip tebessüm etti.

    -ne yapıyorsun burada?

    Dedim, sahiplenmiş bir tavırla.

    +kafamı dinlemek istedim biraz.
    -ağlamışsın ama sen?
    +önemli bir şey değil ya, sen ne yapıyorsun, nasılsın?
    -ne oldu anlatmak ister misin?

    Dedim ve yanına oturdum. Ne yapıyordum ben, her şey yolunda giderken neden rahatın batması tadında yanında oturup derdini soruyorum. Gitmem gerek oysaki beni seven biri bekler.

    -sevgilimden ayrıldım.
    +neden ki?
    -birini unutamadığımdan.

    Dedi manalı bir bakışla.

    +o birinin barışalım çağrısını hep duymazlıktan geldin bir zamanlar ama..
    -kafam karışıktı.
    +güldürme beni, kaç ay peşinden koştum. "deneyelim" dedim. sen bırak cevap vermeyi beni insan yerine koymadın. Şimdi unutamıyorum diyorsun; yapma bunu, çocuk yok karşında.
    +ilker lütfen..

    Dedi ada, ağlamaklı..

    +çok üstüme gelmiştin, boğmuştun beni ne yapabilirim.
    -kaçın zaten kandırın herkesi, tek bildiğiniz bu değil mi?

    Dedim sinirli bir şekilde. Ayağa kalktık, gitmek üzere. Ada'ya bakarak,

    -kendinizi de kandırabiliyor musunuz merak ediyorum? Neyse mühim değil zaten çocukluktan başladık kandırılmaya; tüm masallar mutlu sonla bitiyordu mesela.

    Dedim ve gittim. Arkama dönmedim bir sefer bile; ama biliyordum ada arkamdan gidişimi izliyordu, belki bir iki gözyaşı yıkamıştır günahlarını da.

    ***

    * arkasından bakakaldım, dönmedi arkasını; bilmiyorum sanırım beni bir sefer daha görürse geri dönemeyeceğinden korktu. Arkasından onun gidişini izlerken, bir aile babası gibi gördüm onu; naif, temiz... iki damla süzüldü yanaklarımdan üzgündüm, sevgilimden ayrılmak değildi buna sebep, asıl sevdiğimi kaybetmekti. Evet, pişmandım ama yaptıklarımdan değil yapamadıklarımdan, denemediklerimden.

    ***

    *mutfaktaydım, kapı açıldı; ilker geldi. Elinde poşetler almıştı alışveriş listemde yazanları. Sebepsiz bir sevinç belirdi, anlam veremedim. ilker'in bir sorunu olduğu belliydi, fark ettim. Ne olduğunu sordum; geçiştirmeye çalıştı.

    -canım neden söylemiyorsun derdini.
    +ne gerek var güzel ortamımızı bozmaya.
    -canım, artık sadece sevgini değil, dertlerini de paylaş benimle. Ben derdim olduğumda konuşayım istemez misin seninle?
    +isterim tabi ama bu seferlik olmasın. Bir dahakine söz moralini bozacağım.

    Dedi gülümseyerek. Yanına gittim, bir buse de dudaklarına kondurdum.

    -senden gelen her şeye razıyım artık, dert de olsa.

    ***

    *"senden gelen her şeye razıyım" dedi. Böyle bir sevgilim vardı ve ben mutluluğu hala başkalarında arıyordum. Hipnozdan uyanmış gibi hissettim kendimi. Umurumda değildi artık ada veya herhangi bir kız, eylül hayatımın manasından öte amacı olmaya başlıyordu.
    Telefonum çalıyordu masanın üzerindeydi.

    -canım telefona bakar mısın?

    Dedim. Eylül telefonu eline aldığında yüz ifadesi değişti morali bozuldu.

    -ne oldu canım, kim arıyor?
    +ada..

    Dedi, moral bozukluğuyla.

    ---

    buny

    Ps. To be contuined
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük