allah'ın varlığını biyoloji gibi bir müspet doğruyla karşılaştıracak kadar boş ve çapsız olabilir.
dersin ki allah'ı sen kafanda yarattın. dolayısıyla varlığı ispatlanamaz. varlığı ispatlanamayan şeylerin yok olduğu kabul edilir bilimsel metod gereği. adam der ki hadi olmadığını ispatla, seninki de inanç. içinizde aklı başında inananlar olduğunu da biliyorum. lütfen birisi bana açıklasın bu kadar akılsızca tez üretildiği zaman allah'ın varlığına sizin de içiniz burkulmuyor mu bir noktada?
yani bu mantıkla bakarsan, bunu söyleyen adam diş perisine de inanıyordur, noel babaya da inanıyordur, uçan spagetti canavarına da inanıyordur. zira henüz hiçbirinin yokluğunu kanıtlayabilmiş durumda değil.
bir de bu su kaplumbağalarının yanında bin senelik tezlerle o zaman bana acıyı ispatla, aşkı ispatla düşünceyi ispatla diyen versiyonları da vardır. biyolojik olarak bunların nasıl ve hangi sistemlerde oluştuğunu bilmesini beklemiyorum bu cehalette insanların ama hiç değilse müspet bilimle müspet saçmalığı aynı kefeye koyma be arkadaşım. o inkar ettiğin bilim sayesinde her işini görüyorsun, o inkar ettiğin biyoloji sayesinde tedavi görüyorsun. sonra da gelip inkar ediyorsun, hadi bunları ispatlasın diyorsun. adamı taşlarlar.
bazıları da sonsuzluk gibi var olmayan kavramarla yapılmış bin senelik ispatları temcit pilavı gibi önümüze sürer. basitçe olayı şöyle düşün. sonsuzluğu kabul eden zaten tanrı'nın varlığını kabul edenle aynı kişi. sen hesabını yaparken sonsuzu kullanıyorsun zaten. belli ki allah'ın varlığına inanmışsın, recursive ispat yapmaya çabalıyorsun. olaya şöyle bak; ateist için 60 senelik hayat bütün elinde olan şey. sen diyorsun ki 60 senelik hayat ne ki sonsuz mutluluk için boşa harcanabilir. yalnız kaçırdığın nokta şu. eğer o bahsettiğin sonsuzluk yoksa sen elindeki tüm zamanı boşa harcamış olacaksın. ki bu da sonsuz kayıp anlamına gelir. tabi sen sonsuzu ispatlayamadığın için bunların hepsi boşa dönen değirmen misali.
bazı çeşitleri de üç kuruşluk teorik fizik bilgisiyle bize evrenin oluşumunu açıklıyor. big bang güneşte olmuş sonra dünya oluşmuş sonra toprak oluşmuş da bilmem ne. evet canım. böyle engin bilimsel bilgileri hangi bilimsel makalelerden okuduğun belli oluyor zaten. güneşte big bang olduğunu bildiğine göre hayatın nasıl oluştuğunu da eminim aynı titizlikle okumuşsundur öğrenmişsindir.
bir şey demiyorum.
bir diğer kulağakaçan böceği türü da ahlakı doğrudan dinle bağdaştıran yobaz. bu adama ne desen boş. çünkü o küçücük beyninin içinde kurduğu tek terazi gürül gürül cehennem odunlarıyla çalışan bir prensibe sahip. sen bu adama "vereceksin odunu" başka türlü adaletten, eşitlikten, özgürlükten anlamaz çünkü. illa "höt" diyecek birilerine yaltaklanma ihtiyacı içindedir. bir otorite boşluğu bulsa dünyanın amına koyacak islami terörist tipine en güzel örnek de budur zaten. de ki alevi öldüren cennete gidecek, hemen gözü döner bu sincap yavrusunun. geçmişte örnekleri çok görülmüştür. muhattap bile olmayın. aman diyim.
bu çeşit insanların bir genel özelliği de, daha mantıksal safsataların hiçbirini bilmedikleri halde, sanki ezberden okuyormuş gibi hepsini aynı paragraf içinde bulundurabilme özelliklerinde gizlidr. mesela desen ki argumentum ad populum. o neymiş diyecek. senin anlayacağın mahalle kahvesi ağzıyla açıklayayım o zaman: