alevilik hz ali yi sevmekse

entry48 galeri
    7.
  1. girilmis olan entrylerden anladigim kadari ile kulaktan duyma bazi bilgiler ile arastirma yapmadan fikir beyaninda bulunulmus,hz.ali ve alevilik hakkinda.asagida bu konuya birazda olsa aciklik getirecek bir yazi mevcuttur vaktini ayiripda okumaya zahmet edenlerde sanirim az da olsa alevik hakkinda daha dogru bir fikir olusacaktir.

    Hz. Ali yi tanımak

    Yüce bir aşkla bağlı olduğumuz, uğruna nice cefalar çekip, bedeller ödediğimiz, sonsuz sınırsız bir şekilde inandığımız Ali yi ne kadar tanıyoruz?

    Hz. Ali ye bağlılığımız, sevgimiz tartışma götürmez. Peki bu kadar sevdiğimiz Ali yi niçin seviyoruz? Ne yapmıştı bu Ali, nasıl bir hayat yaşamıştı, düşünceleri, eylemleri nelerdi, nedir aradan asırlar geçmiş olmasına rağmen hâlâ onu çekici kılan???

    Gözlemlediğimiz kadarıyla Hz. Ali yi tanımıyoruz. Tanıyanlarımız ise yeteri kadar tanımıyorlar. Hz. Ali yi yeteri kadar olmasa da asgari düzeyde tanıyan aydın zümreler ise onu topluma tanıtmıyorlar. Doğrusu genel anlamda toplumun da Ali yi tanımak için çaba gösterdiği yok. Seviyoruz, bağlıyız ama tanımıyoruz. Hz. Ali ye bilinçli bir şekilde bağlı olmalıyız. Basit manada Hz. Ali yi sevmek, onun taraftarı bir ALEVi yapmıyor bizi. Eğer basit anlamda sevmek yeterli olsaydı, bütün islam alemi hatta islam olmayan ama Ali yi seven yığınla insan da Alevi olurdu. Hz. Ali yi sevmek tanımaktan geçer. Tanıdıkça sevgimiz sarsılmaz bir bağlılığa dönüşür. Bağlılığımız ise Hz. Ali nin ideallerini yaşama geçirmek demektir. Hz. Ali nin ideallerini, eylemlerini, düşüncelerini bilmek gerekiyor. Hz. Ali yi bir şiirle, iki güzel sözle yad etmek Hz. Ali taraftarlığı, Alevilik değildir. Eğer böyle olsaydı bunca baskıya, yığınla katliama karşın Alevilik yaşamazdı. Oysa Alevilik bütün zıtlıklara rağmen yaşıyor. Nedir Aleviliği yaşatan? Aleviliği yaşatan Hz. Ali nin düşüncesi, eylemidir. Yani Ali nin idealleridir. Bu idealleri bilmek gerekiyor. Bu idealler bilinmeden Hz. Ali gerçekliği anlaşılmaz.

    Hz. Ali peygamber değildi. Buna rağmen Hz Ali, günümüzde en popüler şahsiyetlerden biridir. Bizce geçmişte olduğu gibi gelecekte de insanlığın gündeminde sürekli olarak popüler kalacak. Neden? işte can alıcı nokta burası. Neden Hz. Ali peygamber olmadığı halde bu kadar sevildi, kendisine bu kadar bağlanıldı, uğruna nice cefalar çekildi?

    Tarih boyunca binlerce komutan, devlet yöneticisi, imparator, padişah yaşamıştır. Bunların ölümüyle -bilemediniz kısa bir dönem sonra- unutulmaları bir oldu. Peki Ali neden unutulmadı. Aksine gittikçe artan ve artacak olan bir şekilde gündemleşti. Unutulmak şurda kalsın, bilakis onun vefatından sonra daha çok aranır oldu. Tarih boyunca ve günümüzde milyonlarca kişi Medet ya Ali diyor. Bunun bilimsel, duygusal, mantıksal, sosyolojik, felsefi, tarihi, antropolojik açıklaması nedir?

    Gelişmiş batılı devletlerde 1900 lerden itibaren yığınla aydın Hz. Ali gerçekliğine ilgi duyup araştırmalar yapmıştır. Bunun sonucunda onlarcası Ali takipçisi Aleviler olmuşlardır. Demek ki; Hz. Ali taraftarı bir Alevi olmak için onu tanımamız gerekiyor. Ali yi diğer önemli tarihsel önderlerden ayıran özellikleri bilmemiz gerekiyor. Bu özellikler, mükemmel insanın özellikleridir. Bunları öğrenip, yaşamsal kılmamız gerekiyor. Çünkü Alevi olmanın gereği budur. Yoksa Aleviliğimiz laf düzeyinde kalır. Bununsa hiç bir önemi yoktur. Önemli olan, islam toplumunun kaderini değiştiren düşünceleri, eylemleri yaşam biçimiyle, bütün insanlığa daima önderlik eden Ali gerçekliğini kavramak ve pratikte uygulamaktır. Hz. Ali nin hayatını kaba bir anlamda öğrensek, bu dahi binlerce ders ile doludur. Çünkü Ali nin hayatını sadece Ali yaşamıştır. Benzeri yoktur. Bizlerin belki yığınla hayattaşımız (yani hemen hemen bizlerle aynı ruh hâline ve yaşam koşullarına sahip insanlar) vardır. Oysa Ali, gerek ruh hâliyle olsun gerek düşüncesi ile olsun ve gerekse de dostları ve düşmanları ile olsun tektir. Düşünün ki; Hz. Ali nin kardeşi Akil, Ali yi bırakıp baş düşmanı olan Muaviye ye sığınıyor. Neden? Çünkü Ali, doğruluğu ve hakkaniyeti temsil edip, bunu eylemleri ve yaşamıyla da uyguluyor. Oysa Muaviye bir hilebaz, sahtekâr. Kardeşi Akil Hz. Ali den devlet kasasından (Beytülmal) para istiyor. Ali bunu reddediyor. Kardeşi dahi olsa doğrusu ne ise onu yapıyor. Buna karşın Muaviye ise etrafındaki dalkavuklara para saçıyor. Muaviye halkın parasını çarçur ederken, Ali halkın parasını halka eşit bir şekilde, ne eksik ne fazla dağıtıyor. Fark burada. Ali yi ayıran özelliklerden biri budur. Aynı durum Talha ve Zübeyir için de geçerli. Bunlar kendilerini Hz. Ali taraftarları olarak görüyorlar. Bunlar çok saygın sahabelerdir. Hz. Ali nin hükümet olması için çok çalışıyorlar. Hz. Ali hükümet olunca bunlar valilik istiyor. Çünkü daha dün onların kölesi olan biri ile kendilerinin aldığı maaş aynı. Bunlar bu durumu kabûllenmiyorlar. işte Ali nin eşitlik anlayışı. Neticede kendilerini Hz. Ali nin dostu olarak gören bu iki şahıs valilik alamayınca düşman oluyorlar. Bu düşmanlık Cemel savaşı diye bilinen savaşla doruğa çıkıyor, bu ikisi ve daha onlar gibi niceleri o savaşta yeniliyorlar. Nasıl oluyor bütün bunlar? Nasıl olurda dünün saygın sahabeleri birden düşman olarak karşısına çıkıyorlar Ali nin. Bunların ki insanın karmaşık yapısı, hırsı ve daha benzer olumsuzluklar yüzünden yaşanan bir düşmanlıktır. Yoksa kesinlikle dini bir ayrılık değildir. işte Ali budur. Yıllarca beraber aynı safta mücadele ettiği dostlarını dahi doğruluğu temsil ettiği için kaybediyor. Aslında böyle yığınla örnek ele alınabilir. Hz. Ali gerçekliği, böyle bir gerçekliktir. Yoksa Hz. Ali onları vali yapardı ve böylece düşmanlığı engellerdi. Ama ne pahasına olursa olsun kesinlikle doğru olanı yapıyor. işte ebedi önderlik burada. Hz. Ali bunu yapmasaydı, bunca acı yaşamayacaktı. Evlatları acı yaşamayacaktı. Ama çekilen acılara rağmen, doğru bildiklerini yaptı. Bizler madem ki Ali taraftarıyız, şimdi doğruluk adına kardeşimizi, dostumuzu düşman yapar mıyız, yoksa oportünist mi oluruz? Ali nin önderliği ve yol göstericiliği budur. Asırlar geçmiş, teknoloji, iletişim gelişmiş ama Ali nin tutumu eskisinden daha güçlü bir şekilde karşımızda duruyor. Ali nin bize değil, bizlerin Ali ye ihtiyacı var!

    kaynak: alevi konseyi

    http://www.alevikonseyi.com/alevi/alevi6.html
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük