endüsrtiyel futbol, takımları hem futbolcularından hem de onlardan kaynaklı, maddi gelire dönüştürebilecek materyallerden yararlanmaya zorluyor. bu bir gerçek. altyapı, forma satışı, doğru transfer, geleceği parlak oyuncu keşfi... tüm bunlar, az önce bahsettiğimiz zorunluluğun getirisi. buraya kadar tamam mı? ihtimal vermiyorum anladığına ya, neyse.
bir oyuncuyu kiralık getirmek veya satın almak, takımın kendi kararıdır ve nihayetinde vizyonla ilgili bir konudur. kiralarsın, 1 sezon takıma alışmaydı, ülkeyi tanımaydı, basınla baş etmeyi öğrenmedyi derken ne futbolcu istediğini verebilir takıma -sezon sonunda gideceğinin farkındalığı da var üstelik-, ne de takım istediğini alabilir. o yüzdendir ki satın almak -maddi anlamda çok büyük sorun çıkarmayacaksa-, her daim kiralamaktan iyidir. galatasaray da bunu yaptı. tebrik edeceğin yerde, sadece atletle sokağa salınmış bebe gibi, çükün elinde, ağzın yüzün leş bir halde laf ediyon. uslanmıyon.
öncelikle şu var, elano için verilen 7 milyon oyro 4 yılda ödenecek aybalam. öyle hemen değil yani. bu halde büyük bir zarar söz konusu mu? değil. seneye ne var peki? dünya kupasu. yani? bir futboclu için olabilecek en iyi vitrin. hani el hadji diouf'un, mustafa hadji'nin, higueta'nın ve daha bir sürü futbolcunun dünya tarafından tanınmasını, büyük paralarla transfer edilmesini sağlayan organizasyon var ya, o işte. dunga -brezilya milli takım teknik direktörü- ne dedi? elano, ancak kulübünde düzenli forma giyerse dünya kupasına katılır? elano ne yaptı peki? galatasaray'a geldi. velhasıl, bu adamın hedefinde dünya kupası kadrosunda olmak var ki bunun nasıl bir motivasyon sağlayacağını hesaplamamamak gerizekalılığın dik alasıdır.
sen önünde böyle organizasyon olan bir oyuncuyu, üstelik aldığın fiyatın 2-3 katına satma şansın da varken satın mı alırsın? kiralar mısın? gerçi sen malsın, kiralarsın. şaşırmam hiç. ama normal bir kulüp satın alır. kaldı ki bırak satmayı, kendi yetenekleri itibariyle dahi elano her açıdan süper transferdir -28 yaşında, futbolunun en verimli çağında yani bu adam-. isterse futbolu burda bıraksın. ne fark eder?
sik sik edip, kafa ütüleme derim ben daha fazla. kendi zekana hakaret edersin aksi halde ki ben şimdiden onun olmadığı düşüncesine kapıldım zaten. var hesap et.