en çok da içine düştüğünüz umutsuzluğu niteleyendir.
insanların bana samimi olmadığını hissettiğim an düşüyorum bu karanlığa...kendimi düşünürken düşüyorum...ışığın olmaması önemli değil ama umudun olmadığı o karanlıkta durmak çok zor..kaldırımda açılan ve kapatılması unutulmuş sessiz sedasız belediye çukurundan daha derin, daha acı daha...daha kötü bu karanlık..
kendimi anlamak için her gün şu sözlüğe girip 'ben' butonuna basmam da takdir edersiniz ki işe yaramıyor. kimseye zararımın dokunmadığı anlarda herkesin bana zarar vermek için yarışmasını anlamıyorum..kimsenin bana zarar vermediği anlarda da zararı verenin bu sefer kendim olmasını da anlamıyorum.
karanlığı sevmekten başka çarem yok. çünkü bana ait olmayan yüzlerle, karakterlerle ve dolayısıyla bana asla tanıdık gelmeyen diğer hayatlarla dolu 'aydınlığımda' aldığım nefes de bana ait değil.