neyi kaybetmekten korkmak? kaybedilene göre değişebilen bir korkudur bu bence. göreceli olduğu da kesin ancak herkesin bu duyguyu az çok yaşadığını hesaba katarsak hayatın gidiş hatına göre şekillenebilir bir korku aslında. sevdiğimiz insanı kaybetmekle çok sevdiğimiz bir eşyayı kaybetmek de buna göre farklılık gösterir. bazı şeyler vardır ki insanın içine işler. etinizden bir parça olur adeta.
evet canlı bir varlığı kaybetmekle cansız bir varlığı kaybetmek kıyaslanamaz bile. ancak bazı özdeşleşme durumlarında bu daha da acı verici oluyor. mesela çok sevdiğiniz bir insanın size vermiş olduğu bir kolyeyi yıllarca saklıyorsunuz. o kişi ölmüş olabilir, uzakta olabilir. tek teselliniz o nesnedir. işte sizin için çok ama çok değerli olan o nesneyi kaybettiğiniz vakit canınız çok yanar. sanki o insanı sonsuza dek yitirmişsiniz gibi acı çekersiniz. sonrasında ona karşı kendinizi suçlu hissedersiniz. verdiği emanete sahip çıkamadığınız için o ufak ama en değerli nesne için günlerce gözyaşı dökebilirsiniz. evet işte bu acıyı yaşamamak için kaybetmekten korkabilirsiniz.
bazı seçeneklerimiz daha var. Çok sevdiğiniz bir insanı kaybetmekten korktuğunuz vakit onu ya sevginizle boğarsınız, ya da kendiniz boğulursunuz. Çekilen acı genellikle tek taraflıdır. bahsettiğim sadece ölüm korkusu değil. ayrılma ya da terk edilme duygusu da var işin içinde. hatta insanoğlu zaman zaman bencil davranıp sadece yalnız kalmak istemediği için de kaybetmekten korkabiliyor.
karmaşık bir durum sevgili dostlar. işin içine mantık girince çok daha karmaşık oluyor inanın.