ben bu adamı gözucuyla izliyordum. karizmatik olma çabası hep itici geliyordu ama iyi gazeteci falan diyordum. kendi şovu namına da olsa arada doğru bir şeyler çıkıyordu ağzından. ama gel gör ki akıllı, yürekli görünmeye çalışan gudikin tekiymiş bu.
evet ben de sansürsüz adlı programında keşfettim bunu. adamın ne bize ne yanına çağırdıklarına saygısı var. sırf yalanmış saçlarının artisliğine kapılıp mal mal terimleri sıralayıp bir de konuklarına halkımız anlasın diye konuyu açmaya çalışıyorum demedi mi yedi beni. aptal mıyız ulan biz. madem halkın salak olduğuna inanıyosun televizyonda evrim tartışması da neyin nesi. azarlamalar, çok sıkıştırmalar falan. yedik biz de.
bir de nerden duymuşsa takmış kaos teorisine. ama kaos teorisi... olmaz ki kaos teorisi... ne teoriymiş be kardeşim. ulan madem her kapı kaosa çıkıyor, her şey buna çarpıp yıkılıyor zilyon tane bilim insanı ne arayıp duruyor, neyin kestirmesini yapmaya çalışıyor niye araştırıyor. aldıkları maaşa yazık değil mi. kapatalım üniversiteleri yiğit bize anlatsın en iyisi.
hem konjonktüre de yakışır. yolları da kesilmez yiğidimin önü açılır.
yiğit karizmatik değilsin, senin kumaşında yok bu uğraşma. uğraştıkça daha antipatik oluyosun ki zaten gereğinden fazla antipatiksin. patik bile değilsin hatta çorapsın!