alevilikte namaz ve abdest

entry6 galeri
    3.
  1. türk alevieri homojen bir bütün değildir.

    aslında alevilik kitabi bir din olmayıp etnik bir dindir. şöyle bir örnek vereyim sünnilikten veya hristiyanlıktan aleviliğe dönen kişiler görülmez. alevilerin böyle bir çalışması olmadığı gibi, bunun vaftiz vs gibi bir irtüeli bile yoktur. halbuki dinlerle ilgili hep söylediğimiz ve hatta yakındığımız yayma ve kabul ettirme çabası bahse konu olgunun bir din olup olmamasının da en önemli delillerinden biridir. madem kişinin ilahi kurutuluşuna vesile olacak bir yolu biliyorsun niye bu yolu tanıtıp yaymaya uğraşmıyorsun?

    bunun tek nedeni aleviliğin, başta söylediğim gibi, etnik bir din olup mensuplarının atalarından tevarüs ettikleri ritüelleri devam ettirme ihtiyacından ibarettir. bu ihtiyaç bir insan hakkıdır ve elbette kimse bu konuda sorgulanamaz.

    islam dini açısından bakıldığında "salah"ın ne olduğu bellidir. peygamber'in nasıl "namaz okuduğu" da bellidir. bu konuda sünni, imamiye şiası*, zeydiye şiası* gibi ana ekollerde bir tutarsızlık yoktur. hepsi tarihsel olarak peygamberin öğrettiği namazın nasıl olacağı konusunda küçük nüanslar dışında hem fikirdir.

    alevilerin getirdiğine benzer sorgulamalar islam coğrafyasının değişik bölgelerinde iz düşüme sahip değildir. endonezya'dan fas'a kadar olan bölgede bu ve benzeri iddialara sahip başka bir grup yoktur. belki ismailiye şiası buna yakın bir söyleme sahiptir deilebilirse de ismailiye şiası'nın da yukarıda yaptığım alevilik tanımına benzer şekilde soydan gelen ve yayma ihtiyacı duyulmayan bir etnik din olması sözlükçüler için açıklayıcı olacaktır.

    aslında bu alevilik meselesi oldukça ilginçtir. etnik bir din olan aleviliğe mensup olanlar arasında sadece iki etnik kökenden gelirler; türk veya kürt. bu benim için iki yönden anlamlıdır. birincisi alevinin lazı, çerkezi, abazası olmadığına göre bu iki ırk arasında etnik geçişlilik vardır. ikincisi alevilik olgusu evrensel değil yereldir. türkiye'nin içinde kökeni orta asya'dan gelen yüzeysel olarak müslümanlaşmış türklere dayanan bir olgudur.

    çok ilginç bir şekilde orta asya'da da alevi bulunmamasına rağmen bulgaristan'da vardır. demek ki bu mezhep göç sonrası türkiye'de doğmuş bir durumdur.

    daha da ötesi "alevilik" ve öncesinde "kızılbaşlık" alevilerin icat ettiği bir kimlik olmasa gerektir. ilk başta dediğim gibi kitabı ve eğitimi bulunmayan bu ekolün doğu anadolu'dan arnavutluk'a kadar organize bir şekilde kendine kimlik oluşturması mümkün değildir. bu isimler olsa olsa devletin eski türk dini ve törelerini devam ettiren göçerler için verdiği isimlerdir.

    sözün özü bu kimliği yeniçeri karşıtlığı ve iran taraftarlığı çerçevesinde plitik bir mesele olarak algılayıp üzerine giden osmanlı yaratmıştır. ve elbette alevi kürtler tarhin herhangi bir anında "gerçeği göremedilerse" aslında türk'ken kürtçekonuşmaya başlayan konar-göçerler olsa gerektir. bu benim tespitim değil "dersim kürtleri" hakkında bitlis emiri "şeref han"ın görüşleridir.
    3 ...