eski zamanlarda bir ülkücü varmış. bir kız sevmiş. tabi o zamanlar ülkede anarşi(!) varmış. bu devlet bi kız sevmiş. sevdalanmış tabiri caizse. ama işte kader bu. kızın babası solcu çıkmış. bu iki genç evlenmek istemiş fakat tahmin edebileceğiniz gibi kızın peder izin vermemiş bu birlikteliğe. o zamanların ateşli ülkücüsü olan devlet abimiz de yüreğine taş basmış, kalbinin derinliklerine gömmüş sevdasını. o günden sonra da bir daha evlenmemiş.
arkadaşlar bu kısa hikayede geçen devlet rumuzlu ülkücü genç, hepimizin bildiği sevdiği mhp genel başkanı devlet bahçeli'dir. ve öyle sallama bir hikaye olmayıp ülkü ocaklarından epey bir t.şaklı genç tarafından dile getirilmiştir.
şimdi asıl meseleye gelecek olursam, sanırım bu hikayeyi okuduğunuzda hepinizin benim gibi yüreği burkulmuştur. ne demişler sevdaya taş koyanın dünya da yeri olmazmış. gelin herp beraber el ele verelim. devlet bahçeli'ye uygun bir eş bulalım. yalnızlık allah'a mahsus der atalarımız. gelin sevap işleyelim. cennetin kapısını aralayalım. ha ne dersiniz?
