john fante

entry57 galeri
    13.
  1. 1909 doğumlu fante 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuydu. babasının boş bir hayat anlayışı onu hep rahatsız etmiş, mutsuz ve ilgisiz bir adamı anlamaya bile çalışmamıştır. ve bir gün hiç şaşırmadığı şekilde babası başka bir kadının peşinden gitmiş onları terk etmiştir. kaliforniya'ya balık fabrikasına çalışmaya gitmiş, annesini de yanına aldırmıştır fante. işçilikten kalan zamanda hikayeler yazmış bunlar dergilerde yayımlanmıştır.

    mizah ve acının hakimi john fante...
    charles bukowski onun sıkı bir hayranı olmuştu. onu "tanrısı" ilan ediyordu ama tanışmaya cürret bile edememişti çünkü tanrılar rahatsız edilmemeliydi.

    1939'da toza sor ile tanınmıştı.
    1955'te şeker hastası olduğunu öğrendiğinde tek dileği vardı şu cümleleri etkileyiciydi:
    "... uyandığımda gözlerimi açmaya korktum, kör mü olmuştum? kariyerimin henüz başındayken körlükle mi karşı karşıya kalacaktım?
    bütün organlarımı alabilirsiniz baylar, gözlerimi ve sağ elimi bırakın yeter ki!"

    ama hayat hiçbir zaman haykırışlara yanıt vermez, samimi olsalar bile. fante'ye de cevap vermeyecekti. sadece gözlerini almakla yetinmedi, iki bacağını da aldı. acı, ruhtan sızıp bedene yayılıyordu.

    ve o son romanını karısına söyledi ve o da yazdı. bu; hayata meydan okumaydı, tam bir bandini işi.

    ertesi yıl yani 8 mayıs 1983'te farklı bir yaşamdaydı ve yeni gözlere kavuştu.

    toza sor'dan :
    "uzun parmakalrını aç ve yorgun ruhumu geri ver. ağzınla öp beni çünkü açım meksika ekmeğine. burun deliklerime yitik kentlerin kokusunu üfle ve ellerim unutulmuş bir güney sahilini andıran, beyaz gerdanında ölmeme izin ver. şu uykusuz gözlerimdeki özlemi al ve bir güz tarlasında uçuşan kırlangıçları besle onunla çünkü seni seviyorum, camilia, ve adın dönmeyen sevgilisi için son nefesini verirken gülümseyen cesur prensesin adı kadar kutsal..."
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük