bizim zamanımızda saklambaç oynardı çocuklar, dokuz aylık oynardı, alman kale oynardılar, okul harçlıklarından para arttırdılar, bir simit bir gazoz alacağına bir simit alırdılar, çıkışta halısaha kiralardılar..
saklambaç oynarlardı, körebe, çelik çomak, yakartop, yerden yüksek, ebelemeç... en eğlencelisi ise kızların oyununu bozmak değil miydi? onlar ip atlarken ipi kesmek? bir ismi yoktu, ama oyundu. kızlar da biliyordu bunun oyun olduğunu, karşılık olarak atarlardı huysuz teyzenin bahçesine topunuzu!
eğer bir oyuncak kamyonu varsa kumda oynardılar, bir de dozeri olan arkadaşı varsa değme keyfine! gerçi olmasa da dütt dütt niğdalarıyla avucuyla kepçe yaparak doldururdu biri o kamyonu, vardı herşeyin bir çözüm yolu..
kavga ederlerdi, dayak yerlerdi, komşunun bahçesine dalıp meyve çalarlardı, yeni mahalleleri keşfe çıkarlardı, bazen de kaybolurlardı...
bakkal amcaları vardı, bahçesine kaçınca toplarını kesen huysuz teyzeleri, o huysuz teyzenin de şeker mi şeker bir kocası vardı, her defasında "bak bu son bi daha vermem keser topunuzu ona göre" diyen...
daha neler neler vardı değil mi? "biz çocukken böyle yapardık" dedirten...
