kanuni sultan süleyman tarafından cümle içinde kullanılışı şu şekildedir;
Ben ki,
Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un ve Dulkadir Vilayeti'nin ve Diyarbakır'ın ve Kürdistan'ın ve Acem'in ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dahi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Han oğlu, Sultan Selim Han oğlu, Sultan Süleyman Han'ım.
kaldı ki "kürdistan" adının geçtiği tek osmanlı evrağı bu değildir. siyasi bir organizasyon-devlet adı olarak değil, coğrafi bir bölge-özerk eyalet sıfatıyla, osmanlı'larda bizzat padişahlar tarafından görüldüğü şekliyle kullanılmaktadır.
sonuna her "-istan" eklenen isim devlet adı anlamına gelmez. "-istan" farsça'da bir etnik grubun yerleştiği yer, yurt demektir. zira türkçe'de de kullanılmakta olan "türkistan" bir devlet değil, bir coğrafi bölgedir. "türkistan" lafını kullanmaktan imtina etmeyen (ki "batı türkistan" ve "doğu türkistan" denilen coğrafi bölgelerde başka devletler bulunmaktadır) kişinin kürdistan lafından bu kadar korkması akla mantığa aykırıdır "kafatasçı" bir ideoloji ile kafası ketlenmemiş ise bu kişinin.