a change of seasons

entry27 galeri
    22.
  1. oha dedirten dream theater şarkısı. evet oha dedirtiyor çünkü yer yüzüne echoes dışında böyle bir müzikal şiir inmemiştir. gerek sözleri gerek melodileriyle aşmış dream theater şarkısıdır. ayrıca albümde güzeldir dinlenmelidir mutlaka.

    "seasons change and so can i, hold on boy no time to cry" sözü belkide çok anlam katıyor bu şarkıya.

    türkçesi şöyledir:
    I. Tanyeri Kızıllığı [00.00]

    II. Masumiyet [03:50]

    Hatırlıyorum bir zamanlar
    Zihnim narin ve bakire
    izledi tanyeri kızıllığını
    Hayal ediyordum ne bulabileceğini
    Yaşam doluyken harikalarla
    Hissettim sıcak rüzgarin esişini
    Keşfetmeliydim sınırlarını
    Ötesinde (kış) karın(ın) derinliğinin

    Masumiyet beni okşarken
    Hiç bu denli genç hissetmedim
    içim yaşamla dolup taşarken
    Arıyordum hala daha fazlasını

    Fakat o günler şimdi geçti
    Ağaçtaki bir yaprak gibi değişti
    Yok oldu sonsuza dek
    Serin sonbahar esintisinde
    Artık kar düştü
    Ve parlamıyor artık güneşim
    Çabalıyorum tutunmak için
    Kalan son gücümle

    Haksızlık suçluluk
    Ve incelik kovuğumda
    Acıyı hafifletmek için çabalıyor
    Mantığı bulmak icin çabalıyor

    Beni saran duyarsızlığı bulmak için
    Hiç bu denli korku dolmadım
    Tüm hayatım içimden çekildi
    Ve son yaklaşıyor...

    III. Carpe Diem [06:54]

    Hep hatırlayacağım
    Kasım'ın ürpertici soğuğunu
    Haberlerini sonbaharın
    Seslerini koridorun
    Duvardaki ilerleyen saati
    "Günü yakala"
    diyor, duyuyorum onu
    Yaşam böyle sürüp gitmeyecek
    Etrafına bak
    işit sesleri
    Halen buralardayken kıymetini bil yaşamının

    "Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün,
    Eskiler uçup gidiyor,
    Bugün gülümseyen bu çiçek,
    Yarın ölüp gidiyor"

    Geçmişten öğrenebiliriz
    Ama o günler gitti
    Gelecek için ümitlenebiliriz
    Fakat hiç gelmeyebilir.

    Kelimeler zihnime saplandı
    Öğrendiklerimle uyanıp,
    Günü yakalamalıydım,
    Eve döndüm
    Uçuş için hazırlanıyordu
    Tüm gücümle muhafaza ettiğim
    En içten korkuyu hissettiğim
    Yürüyüp gecenin içine gitti
    Son bir bakış için döndü
    Gözlerimin içine baktı, dedim ki
    "Seni seviyorum... Hoşçakal"

    "Bu duyabileceğin en berbat şey"
    "Eğer bana yalan söylüyorsan..."
    "Oh, ona sırılsıklam aşıksın"
    "...sadece terketmeliyiz... tüm hayatlarımızı..."
    "Günü yakala !"
    "Bir şey oldu"
    "Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün"
    "O öldürüldü."

    IV. Kışların En Karanlığı [10:08]

    V. Başka bir dünya [13:01]

    Çok uzak veya öyle görünüyor
    Hepsi kayboldu, hiçbir şey tamamlanmadan
    Sayfalarda ve televizyon ekranında
    Bir başka hayat, hiçbir şeyin gerçek olmadığı
    Harika bir hayatın içinden geçip giderken
    Takılıp ayağın, düşüp, tekrar kalkamayınca
    Boş ve soğuk bir bakışla yalnız başınasın
    Pes ediyor gibi hissediyorum

    Bir cennet tarafından körleştirildim
    Göklerde yüksekte bir hayal alemi
    Sadece beni boğan bir rüya
    Hüzünün derinliklerinde, merak içinde

    Gelin delicesine sevelim onu
    Kullanıp da atalım
    Hiç bir şeyin önemi yok, kendisi olmasına izin vermeyin
    Onun umutsuzluğuyla beslenelim
    Sonra bağlayalım, tüm dünya görsün

    Bıktım hepinizden iki yüzlüler !
    Avucunuzda tutmanızdan beni
    Sizin ilginize ihtiyacım yok
    Geçirsin diye bir günün içinden
    Mevsimler değişir ve ben de değişebilirim
    Sabret evlat, ağlamaya zaman yok
    Çöz şu ipleri, aşağıya geliyorum
    izin vermeyeceğim beni itelemelerine

    Gelin delicesine sevelim onu
    Kullanıp da atalım
    Hiç bir şeyin önemi yok, kendisi olmasına izin vermeyin
    Onun umutsuzluğuyla beslenelim
    Şimdi benimle uğraşsınlar bakalım.

    VI. Kaçınılmaz Yaz [16:59]

    VII. Günbatımı Kızıllığı [20:12]

    Artık daha akıllı bir insanım
    Anılarla dolu bir hayat
    Kafamın içinde akıp durmakta
    Bana öğrettiler nasıl olacağını
    Daha iyi veya daha kötü, ölü ya da diri
    Anladım ki geri dönüş yok
    Hayat istesen de istemesen de akıp gider
    Oğlumla oturdum
    Günbatımı kızllığını izlemek için
    (Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün)
    Çok yıllar geldi geçti
    Yaşadım ben hayatımı, ama şimdi gitme vakti
    (Yapabiliyorken topla dikenlerini gülün)
    O benim herşeyim
    Şimdi zamanım gelince
    Hayatım bitince
    Güneşe doğru bakiyoruz
    Günü yakaladıysan ağlamazsın
    Şimdi hoşçakal deme vakti
    Biliyorum ki gitsem bile
    Hep yaşayacağım, yaşayacağım.
    4 ...