kimine göre tıss'tır, kimine göre fışırk'tır, kimine göre tısırk'tır... henüz otoritelerce "bu ses şudur" diye bir sav ileri sürülmediği içün herkese değişik gelebilir. normal yani. en azından şimdilik.
evet. kutu kola.. ne kadar değişik değil mi? halbuki kutu dediğin köşeli olur. kare olur, dikdörtgen olur. yalan. resmen silindir. üzerinde 330ml yazar. o da yalandır büyük olasılıkla. tarım ve köy işleri bakanlığından izin aldıklarını yazar. hemde 59-00070-00040-8 sayılı izniyle ürettik derler. hepsi yalan. ulan tarım & köy işlerinin ne işi olur teneke kolaylan, bide kusüratlı sayı vermişler oraya* hey allaam. ulan ibnesiniz adeta, bişey diyecektim ama neyse... tüm bu yalanlara rağmen, coca cola'nın dünyayı ele geçirmek gibi cani planlarına rağmen, insan, elini kutu kolanın açma halkasına attığı andan itibaren farklı birisidir artık. taa ki o ilk yudum alınana kadar. haydi saniyede 100kare çeken fotoğraf makinesiyle izleyelim o anı;
*teneke kola kavranır. ama öyle rastgele kavranmaz.
--spoiler--
sol el baş parmak barkodun üzerindeki soğuk içiniz yazısının üzerinde olmalıdır.
serçe parmak ise kolanın tabanına paralel bir doğru şeklindedir.
--spoiler--
*el açma halkasına gider. ama nasıl gider?
--spoiler--
işaret parmağı yatayda baş parmak ile 90 derecelik bir açı yapacak şekilde kolanın üzerine konur. doğrultulur.
--spoiler--
*sağ el baş parmak açma halkasının aşağı bakan yarım ayının üzerine kondurulur. bu normal.
*sıradaki hamlede işin içine biraz fizik giriyor. sağ el işaret parmağı açma halkasını kavramış bir şekilde yukarı doğru çekilirken, baş parmak ile aşağıya doğru bir kuvvet uygulanır. yeşillik olsun diye newton hesaplanır. ve işte o an;
işte. başardık. tekrar normale döndük. tüm bu manyaklıklar geride kaldı. belki bilinçli, belki bilinçsiz.. ama.. ama hangimiz yapmadık ki? hangimiz hayatının en az üç saniyesi boyunca bir kutu kola ile sevişmedi ki? yo yo. aksini düşünmek bile istemiyorum. hele bu yaz gününde.