insanı beyninden vurulmuşa çeviren olaydır. malum yaz ayındayız, kırklareli denen şehirde de bu aralar gavur amı gibi yanıyor ortalık. bu sebepten ötürü evde donla gezme özgürlüğümü sonuna kadar kullanıyorum. lakin sıcak, kafa dağınıklığı unutkan yapıyor adamı. ulan ben nerden bileyim balkon kapısının sonuna kadar açık olup perdenin çekili olmadığını. biz evde dal taşak endam ederken kuğu misali, meğer karşı apartmanın bayanları da oturuyorlarmış orada. balkonun önünden geçerken farkettim bunu ben. bir anda balkon kapısı ve karşı apartman balkonu dışında her şey flulaştı, yavaş çekimde işliyordu her şey. göz göze gelmiştim karşı apartman bayanlarıyla yakın çekimde. kirpiklerine kadar sayıyordum. anlamaya çalışıyordum gördü mü görmedi mi diye, bir iki saniye sonra anladım baktıklarını. "ananızki kaç lan kaç" diyerek attın kendimi odanın görünmeyen tarafına. şimdi ne yapıyorsun diye soracaksınız. dışarı çıkmam lazım hazırlanıyorum. başbaşayım turuncu donumla. ama nasıl yapıp evden çıkacağım, nasıl yapıp karşı balkondaki kadınlara görünmeden gideceğim bilmiyorum. görünmezlik pelerini falan varsa kabulümdür. turuncu olsun ama.