-Merhaba bayım, ben burada yeniyim de, etrafa biraz göz atayım demiştim.
-Acele etme, bunun için bol bol vaktin olur. Kaç yıl yedin?
-Birkaç milyon yıl sonra durumum yeniden ele alınacak. Ya sen?
-Bana aldırma, ben sonuna dek buradayım. Son diye bir olursa tabii!
-Aşağıda hiç boş durmadın demek Söylesene, ne dolaplar çevirdin?
-Tanrının meleğiyle bu türlü konuşmamalısın. Şeytan bile olsa!
-Vay canına, o sensin demek.
-Evet benim; Şeyy, sence Adem'e secde etmek için çok mu geç kaldım?
-Bilmem. Tanrıya sorsana.
-Telefonlarıma çıkmıyor. Ona karşı gelmemeliydim.
-Aldırma; Bana buranın çok sıcak olacağı söylenmişti.
-Sana da mı aynı şakayı yaptılar. insanlar burayı dev bir barbekü sanmaya devam ediyor demek.
-Bilmem, kutsal kitaplarda da öyle yazmıyor mu?
-Metafor diye bir şey duymadın mı sen? Siz insanlar her şeyi birebir alırsınız zaten.
-Peki neler var burada? Zehirli yılanlar; ya da insanlarla ahbaplık kurmaya çalışan canayakın timsahlar mı?
-Herkes en çok neden korkuyorsa o vardır burada.
-Yaa.. umarım yetkilileri dans eden çıplak kızlardan, ya da papyon takmış tavşan yavrularından çok korktuğuma ikna edebilirim.
-Hayır, onlar aklından geçeni şıp diye okurlar. Neden korkarsın?
-Aramızda kalacak ama?
-Peki.
-Boğazlı kazaklardan. O kadar kaşındırıyor ki.
-Belki en son ona da sıra gelir. Daha büyük korkuların yok mu?
-Kredi kartı faizlerinin bir gecede ikiye katlanması gibi mi?
-Söylesene, aşağıda ne iş yapıyordun sen. Komedyenlik mi?
-Sen buna komedi mi diyorsun!.. Tabii, bütün masrafların tanrı tarafından karşılanıyor.
-Saçmalama. Suçun neydi?
-Şeytana uyup banka soydum.
-Biraz kırıcı olmuyor musun!
-Kusura bakma, kiminle konuştuğumu unutmuşum.
-Boş ver, yok yere suçlanmaya alıştım artık.
-insanları günah işlemeye teşvik ettiğin yalan mı?
-Neden böyle bir şey yapayım ki? Hiçbir şeye ihtiyacım olmadığını sen söyledin.
-Bir insan yüzünden buraya düştün. Senin yerinde olsam onları baştan çıkartmaya çalışırdım.
-insanlar yeterince günahkar zaten. Kışkırtmaya gerek yok ki.
-Ya şu yasak elma hikayesi?
-Gene mi başa döndük. Her şeyi bire bir alma demedim mi sana. Elma günahı simgeliyor orda.
-Yani hiçbir şey yazıldığı gibi değil. insan neredeyse tanrının varlığından bile kuşkuya düşüyor.
-Cehennemdesin ve hâlâ bunu söyleyebiliyorsun. Bence hiçbir şey boşuna değil.
-Hey, sadece şaka yaptım. Sigaran var mı?
-Ruhunu bana satar mısın?
-Unut gitsin; Eee, gösteri ne zaman başlıyor?
-Tadilat nedeniyle bir hafta ara verdiler.
-iyi, gidip biraz dinleneyim o zaman. Odam nerde?
-Oda falan yok, neden gidip şuradaki gübre yığının üzerine uzanmıyorsun?
-Boş ver, burası da fena sayılmaz. Söylesene, diğerleri nerde?
-Bir araya gelmeniz yasak.
-Neden, tünel kazarız diye mi korkuyorlar?
-Geçen yıl cehennem sakinleri koşulların iyileştirilmesi için bir gösteri yürüyüşü yapmaya kalkıştı. O zamandan beri bir araya gelmeniz yasak.
-Ya sen, seninle arkadaşlık edebilir miyim?
-Kim olduğumu unutuyorsun.
-Boş ver, ben de havari değilim zaten.
-Biliyor musun, senden hoşlandım. Mizah duygunu hiç kaybetmiyorsun değil mi?
-Yaa, ne demezsin, boğazlı kazağı üzerime bir geçirsinler de.
-Şu banka işini anlatsana. Becerebildiniz mi bari?
-Evet; ama fazla bir şey geçmedi elime. Soygunu 68 mezunları olarak planlayıp gerçekleştirdik. Üç yüz kişi vardı.
-Dalga mı geçiyorsun benimle?
-Hayır, sadece şaka yaptım. Sanırım biraz sinirlerim bozuk. Şu ilerideki tanrı değil mi?
-Hani nerde?
-Şeyy, yanılmışım.
-Gel buraya, kaçma!
-Bir sigara verirsen.