bu aralar biraz da istemli olarak çok yalnız kaldım. kendi kendimin sırdaşı oldum. gerçek duygularını kimseye tam anlamıyla ifade etmek, açmak istemeyen bir insan haline dönüştüm. kan kusup kızılcık şerbeti diye insanlara gülümseyerek sunuyorum.
inanılmaz bir oyuncu oldum. oscarlık performanslar sergiliyorum. kişisine göre davranan, zaman zaman pis bir insan oluyorum ama girdiğim bu yoldan dönemeyeceğimi de hissediyorum.
sergilediğim inanılmaz performansların bana ve etrafımdaki insanlara olup olabilecek tek faydası tiyatro sanatıdır. yıllardır özlemini çektiğim tiyatroya uludağ sözlük tiyatro kumpanyası ve aklımda olan başka bir sanat okuluyla adım atmaya karar verdim. yalnızım dedim. bir tek sözlükle paylaşmak istedim.
okuduğum üniversiteyi ve bölümü bırakmaya karar verdim. ama şartların olgulaşmasını bekliyorum. uzun bir süre bekleyebilirim. bu süre içerisinde kuralına göre oynamaya devam edeceğim.
bir de aşığım. hayatımda hiç aklım bu kadar başımda iken bu kadar aşık olmamıştım. aklı başında bir başka insan tarafından çok sevildim. ama akıllarımızın işlevini yitirdiği görmek hoşumuza gitmedi, uzaklaşmayı seçtik. onunla bir yerde karşılaşmaktan çok korkuyorum, gördüğüm an felaketim olacaktır. mantık hatalarıyla dolu başlangıçlar yapmak istemiyorum. seçilmiş bir yalnızlığın içerisindeyim bazı şeyleri daha da iyi oturtamadan bu çemberin dışına çıkmaktan korkuyorum.
kendimi sirklerde alevli halkanın içerisinden atlayarak geçen aslanlar gibi hissediyorum. güçlüyüm, beni eğittiğini sanan düzeni bir anda silebilirim ama şimdilik ateşe itaat etmiş gibi yapıyorum. seyircileri ürkütmem yakındır sanıyorum.