bi gece yürüyorum bi başıma. bi tane travesti yanaştı. ilk başta anlamadım tabi travesti olduğunu. dedim, off süper hatun yerim ben bunu. ama konuşunca çıktı ortaya. travestiymiş. hay amk derken, işveyle karışık tok bir sesle eğlenmek ister misin diye sordu. düşündüm ben bunu mutlu etmeliyim yazıktır dedim kendi kendime ve tamam dedim. ardından da ekledim. pes oynayalım mı, ister misin, çok eğlencelidir? diye sordum. sanırım dalga geçiyorum sandı en azından ifadesi o şekildeydi. neyse uzatmayayım. bi arkadaşa gittik. bu hala o iş için gittik zannediyordu. açtım oyunu. geldi yanıma oynamaya başladık. tam 2 saat oynadık. bi taraftan kahkaha atıyoruz falan. gerçekten eğlendiği kahkalarından belliydi. hatta siksem bu kadar eğlenmezdi, alışmış nitekim sikilmeye. neyse işte oyun bitti. ben gideyim artık dostum dedi. tamam dostum, arada gel yine pes oynayalım, bizim eğlencemiz de bu olsun, dedim. çok mutlu oldu. elimi sıktı ve gitti.
işte böyle dostlar. sen sikersen, ben sikersem tabi ki sadece eğlencenin bu olduğunu zannedecekler. normal insan gibi davranın onlar da mutlu olsun. böylece bir insanı mutlu etmenin zevkini de yaşarsınız. onlar da insan valla bak. yazık lan. ama en çok onlara mı bizlere mi yazık bilemedim şimdi.
not: şimdi onunla birlikte olmadım diye ibne oldum mu, olmadım mı?
çünkü o işi yapmadım diye ibneye bak kaçar mı o fırsat diyenler olacak aranızda, işte buna eminim.
