hangi toplumsal tespite dayanarak yapıldığı belli olmayan, "dünya zaten düzdür." demeyle eşdeğer tutulası bir önerme. toplumsal örgütlenmenin cemaatler tarafından işgal edilmesi, köşe dönmeciliğin, adam kayırmacılığın, yalanın ve dolanın el üstünde tutulduğu bir dönemde yaşıyoruz. dahası bu tabloyu görüp kabullenmeyenlerin bezmişliğine ve sinmişliğine de tanığız. değiştirme olgusunun akıllardan nasıl çıkarıldığı da cabası. ama her şartta seçimlerin kendileri için propaganda aracı olduğu, siyasetlerini anlatmak için seçimlerin bir taraflaşma yaratmak amacıyla ve dahası kendi gücünü arttırmak vesilesiyle seçimlere girdiğini söyleyen komünistlere aldıkları oylarla değerlendirme yapmak ya çocukcadır ya da art niyetlice. ben ikincisinin burada var olduğunu düşünüyorum. akıllarını sosyalizm korkusu sarsmış kimselerin haksızlığa ve zulme karşı söylecekleri sözlerden ötürü komünistlere karşı oldukları da bir başka gerçektir.
değişim sözcüğünden öcü gibi kaçanlar dışarı çıksınlar. olumlu ya da olumsuz 10 sene önceki türkiye'nin bugünkü türkiye'yle, 10 sene önceki hayatın bugünkü hayatla aynı olmadığını görecekler. o halde bundan 10 sene, 20 sene için peşin peşin konuşanlar herhalde kahin olsalar gerek. çünkü koskoca düzen partileri bir toplumsal krizin eşiğinde yani 2002'de çöpe atıldı. gelen ise ondan beter oldu ancak görüldüğü gibi düzen siyasetinin açtığı gedikler, yarattığı sarsıntılar toplumun hafızasını da değiştirmektedir. o halde kalkıp hangi toplumsal gerçeğe dayandığı belli olmayan tespitler yapmak ideolojik bir saldırıdan başka bir şey değildir. ideolojik olan kötü değildir, kötü olan gerçeğin saklanmasıdır.
şimdi evinizden, işyerinizden çıkın. yaşadığınız orta sınıf mahallelerini terk edin ve şehrin uç kesimlerine gidin. veya kendini şanslı olarak gördüğünüz masa başında bir kere daha düşünün. gerçekten şanslı mısınız? kendi hayatınız dışında başka bir dünya yok mu? dünya sizin cemaatinizin, içinde bulunduğunuz yaşam şartlarının dünyası mı yoksa sizden başka bir dünya daha var mı? eğer yok diyorsanız konuştuğunuz şeyler palavra dışında hiçbir şey değildir. bu değersizlik dünyasında ya boğulun ya da bir kere daha düşünün: " siz haklısınız ama ben haksızın yanındayım" mı diyorsunuz? o zaman bunları unutun, hayatınızı yaşamaya devam edin.